FRANSIZ DEVRİMİ (1789) SONRASI 2 (Siyasi Tarih Final Notlarının Sonu)

 





Avrupa’nın neresinde bir isyan çıkarsa ortak ÅŸekilde müdahale etme kararı alındı. Fakat 1821’de Osmanlı’ya karşı ayaklanan Yunanlılara bir müdahale yapılmadı. Hatta Ä°ngiltere ve Rusya Yunanistan’a destek vermiÅŸtir.

Ä°lk defa bir toprak parçası Osmanlı’dan bağımsızlık ile ayrılmıştır. Yunan bağımsızlığında din faktörü oldukça etkili olmuÅŸtur. 1828-1829 Rus Savaşı sonunda imzalanan Edirne AntlaÅŸması ile Yunanistan’ın bağımsızlığı tanınmıştır.  

 

Sanayi Devrimi Avrupa’da ortaya çıkmasına raÄŸmen tüm dünyaya yayılmış ve eski siyasal ve sosyal yapıları çok kısa bir süre içinde deÄŸiÅŸtirmiÅŸtir. Temelde üretimde makineleÅŸme baÅŸlamıştır. Fabrikalar kurulmuÅŸ ve iÅŸ gücü talebi artmaya baÅŸlamıştır. Büyük sanayi kentleri oluÅŸmaya baÅŸlamış ve işçi sınıfı ortaya çıkmıştır.

Sanayi devrimi ile burjuvazi sınıf yükselirken aristokratlar çöküntüye uğramaya başlamıştır. Kilisenin gücü de oldukça zayıflamıştır. Bilim ve teknolojide bu zamana kadar görülmemiş bir ilerleme kaydedilmiştir.

 

1819’da Liberalizm

1820’de Radikalizm

1832’de Sosyalizm

1835’te Muhafazakarlık kelimeleri siyaset sözlüğüne girmiÅŸtir. 1830’larda bireycilik, anayasacılık gibi sözcükler kullanılmaya baÅŸlanmıştır.

Komünizm ise 1840’larda siyaset sözlüğüne dahil olmuÅŸtur.

 

Çok uluslu imparatorlukları oluÅŸturan halkların ulusal haklarını ve bağımsızlıklarını kazanmalarından milliyetçilik önemli bir rol oynamıştır. Ayrıca Avrupa’da ulusal birliÄŸinin kuramamış halkların birliklerini kurma yolunda harekete geçirmiÅŸtir.

 

19.yy. 2.yarısında İtalyan ve Alman milli birliklerinin kurulması Avrupa sistemini çok derinden etkilemiştir. Avrupa Uyumu sistemi tamamen ortadan kalkmıştır.

1830 ve 1848 Avrupa İhtilalleri Avrupa tarihinde önemli bir yer teşkil eder. 1830 İhtilallerinde idealist yön egemendi.

1830 İhtilalleri özgürlük yolunda bir halk hareketi niteliğindeydi. 1830 İhtilalleri 1848 ve ondan sonraki dönemin bilimsel, maddeci ve gerçekçi havasından çok farklı bir özellik taşıyordu.

1830’da temel güç liberalizmdi. 1848 Ä°htilallerinde ise öne geçen Miiliiyetçilik ve Sosyalizm oldu. 1830 Ä°htilalleri Fransa’da patlak vermiÅŸtir. Bu hareketlenmede işçiler, öğrenciler ve cumhuriyetçiler ön plandadır.

İktidara kimin geleceği konusunda devrimi gerçekleştirenler arasında bir fikir ayrılığı yaşanmıştır.

Marcus Lafayette bir çözüm getiriyor. Borobonlar gelmesinler fakat Borobonların akrabası olan ancak 1792’de Cumhuriyetçiler ile birlikte savaÅŸmış olan Orlean Dükü Louı Filipe’yi tahta geçirmeyi öneriyor.

Her iki taraf da bu öneriyi kabul ediyor ve 7 AÄŸustos 1830’da Louı Filipe 1814 anayasasına baÄŸlı kalmak ÅŸartıyla Fransızların kralı olarak tahta çıkıyor. 1848’e kadar tahta kalmıştır.

 

1815 Viyana Antlaşması ile Belçika ve Hollanda birleştirilerek Netherland Krallığı adı altında bir krallık oluşturuldu ve Hollanda kralı bu krallığın başına geçti.

 

1839 Londra AntlaÅŸması ile Belçika’nın bağımsızlığı tanındı. Belçika tarafsız bir devlet statüsüne konuldu.

1815 Viyana düzenlemelerine göre Polonya Rus Çarı’nın himayesinde bir devlet. Polonyalılar gittikçe bağımsız davranmaya baÅŸlıyor ve Rusya’ya karşı çıkmaya baÅŸlıyor. 1825’te Rusyalıların baskısı artıyor. Bunun üzerine Polonya’da ayaklanma çıkıyor. Fakat Rusya ayaklanmayı bastırıyor.

 

1830 devrimlerinin en önemli sonuçları; Liberalizm önplana çıkmıştır, Batı Avrupa ve DoÄŸu Avrupa ortaya çıktı, 1848’e giden devrimlerin yolunu açmıştır.

 

1840’larda Avrupa’da çok büyük ekonomik kriz yaÅŸanmıştır. Fransa’da 1848 Ä°htilalleri baÅŸlamıştır. Cumhuriyetçilerin odağı halindedir Paris ve buradaki patlama tüm Fransa’ya yayılmıştır.

 

22 Åžubat 1848’de bir gösteri yapılmasına karar verildi önce yönetim izin verdi fakat sonrasında yasakladı. Bunun yüzünden hükümetlere direnmek için barikatlar kuruldu.

 

1848 Devrimi sonucunda Fransa kralı Ä°ngiltere’ye kaçtı. 1848’de Cumhuriyetçiler meclisi basarak Cumhuriyeti ilan ettiler ve geçici bir hükümet kurdular.

 

Meclis 4 mayısta toplandı ve geçici hükümeti dağıtarak kendi yürütme kurulunu oluşturdu. Sosyalistler hükümetten dışlanmışlardır. Bu durum yeni bir gelirim ortaya çıkarttı.

Paris ve ülkenin öteki kentleri yeniden karşı karşıya geldiler. İşçiler 15 Mayıs’ta Meclisi basıp kendi geçici hükümetlerinin ilan ettiler. Milli Muhafızlar devreye girerek işçi sınıfını bertaraf etti ve Kurucu Meclisi yeniden aktif hale getirdiler.

Kanlı Haziran olarak adlandırılan 24-26 Haziran günleri arasında çok ciddi silahlı çatışmalar olmuştur. İşçiler ve Muhafızlar arasında olmuştur. Böylece 1848 İhtilalleri son bulmuş oldu.

 

Fransa’da CumhurbaÅŸkanlığı seçimleri yapılıyor ve Napolyon’un yeÄŸeni Louis Napolyon CumhurbaÅŸkanı olmuÅŸtur. 1852’de kendisini 3.Napolyon olarak ilan etmiÅŸtir. Fransa’da 2.imparatorluk dönemi baÅŸlamıştır.

 

 

Bazı Alman devletçikleri bir araya gelerek 1848’in milliyetçi ortamında mayıs ayında bir toplantı yapıyorlar. Almanya’nın birleÅŸmesini öngören bir toplantı. Söz konusu toplantıda Frankfurt meclisini oluÅŸturuyorlar.

Bu meclis Almanya’nın liberal bir çerçevede birleÅŸmesini öngörüyordu. Ancak 1815 Viyana düzenlemesi gereÄŸi sayıları 39’u bulan alman devletleri bu birleÅŸme fikrine genellikle pek istekli görünmediler.

Çünkü tek bir Alman devleti içinde birleşmek bu devletlerin kendi egemenliklerinden vazgeçmesi olurdu. Öte yandan bu alman devletleri içinde bulunan 2 büyük devlet vardır. Prusya ve Avusturya.

Bu iki devletten hangisi altında birleÅŸileceÄŸi konusunda bir anlaÅŸmazlık söz konusudur. 1848’deki Almanya milli birliÄŸini saÄŸlama çalışmaları suya düşüyor.

 

 

Almanya ve Ä°talya’nın ortaya çıkışı Avrupa’da sistemi çok derinden etkilemiÅŸtir.

 

Ä°talyan devletçikleri 1815 Viyana kongresinden dağınık bir ÅŸekilde bırakılmıştır. Viyana’dan beri Avrupa devletlerinde büyük çaplı savaÅŸlar olmamıştır. 1853’e Kırım Savaşı’na kadar.

Viyana Sistemi en büyük darbeyi bu savaÅŸta almıştır. Kırım Savaşı hem Rusya’yı hem Avusturya’yı zayıflatmıştır. Uzun yıllar sonra Ä°ngiltere ve Fransa yan yana savaÅŸmıştır.

1853 sonrası gelişmelerden ilk yararlanan ülke İtalya olmuştur. İtalya devletçiklerinden biri olan Piyomente, Kırım Savaşına asker yollayarak İngiltere, Fransa ve Osmanlının yardımına koşmuştur.

Piyemonte baÅŸbakanı Kont Cavour Ä°talyan milli birliÄŸinin kurucusudur. Ä°talyan milli birliÄŸinin saÄŸlanması ancak Avusturya’nın savaÅŸ meydanında yenilmesiyle olduÄŸunu söylemiÅŸtir Kont Cavour. Fransa’yı yanına çeken Kont Cavour büyük devletlerin yanında savaÅŸarak savaÅŸ deneyimi elde etmiÅŸtir.

 

Rusya ve Fransa birleÅŸerek 1859’da Eflak ve BuÄŸdan’ın Romanya adı altında milli birliklerini saÄŸlamıştır. Ancak fiili olarak hala Osmanlı altında bulunmaktadır.

 

Felice Orsini bir tiyatro çıkışında 3.Napolyon’a bir suikast düzenlemiÅŸtir. Napolyon bu suikasttan yara almadan kurtulmuÅŸtur ve Orsini yakalanarak idama mahkûm edilmiÅŸtir. Son isteÄŸi olarak Napolyon’a bir mektup yazan Orsini mektupta, eÄŸer Ä°talyan milli birliÄŸi için harekete geçilmezse daha fazlası gelecek demiÅŸtir. Daha sonra idam edilmiÅŸtir.

Bunun üzerine Kont Cavour ve 3.Napolyon arasında Plombières Görüşmeleri olmuştur. 1858 temmuz ayında olmuştur. Burada herhangi bir anlaşma imzalanmamıştır. Avusturya ile savaşma kararı almışlardır.

 

Savaşın sonunda Ä°talya’da Papanın baÅŸkanlığında 4 devletten meydana gelen konfederasyon kurulacaktı.

1-) Lombardiya ve Venedik’in Piyomenteye katılmasıyla kurulacak Kuzey Ä°talya krallığı

2-) Papalık Devletleri

3-) Sicilya Krallığı

4-) Kalan diğer İtalyan devletçikleriyle oluşturulan merkezi İtalyan krallığı. Fakat bunların hiçbiri olmamıştır.

 

29 Nisan 1859’da Avusturya Piyomente’ye saldırıyor. Piyomente Fransa kuvvetleri Solferino’da Avusturya’yı büyük bir yenilgiye uÄŸratıyorlar. Prusya bu durumdan rahatsız olup Avusturya’ya yardım edebilmek için savaÅŸ hazırlığında bulunuyor.

Prusya’nın savaÅŸ hazırlığı yapmasından çekinen Fransa, Avusturya ile Piyomente’nin haberi olmadan barış antlaÅŸması imzalıyor ve savaÅŸ sona eriyor.

SavaÅŸ bittikten hemen sonra Ä°talya yarımadasındaki küçük devletler birer birer Piyomenteye katılmaya baÅŸladılar 1860 yılında ilk Ä°talyan parlamentosu Torino’da kurulmuÅŸtur.

İngiltere İtalyan milli birliğine giden yolu memnuniyetle karşılıyordu.

Piyomenteli milliyetçilerden Guiseppe Garibaldi kırmızı gömlekliler adını alan silahlı bir toplulukla Güney Ä°talya’ya doÄŸru yürüyüp Piyomenteye katılmamış olan Sicilya ve Napoli’yi birliÄŸe dahil ediyor. Venedik ve Roma dışında Ä°talyan milli birliÄŸi saÄŸlanıyor. Venedik 1866’da Roma’da 1870’te Ä°talya’ya dahil olacak.

 

1861’e gelindiÄŸinde Ä°talya Milli BirliÄŸi Venedik ve Roma dışında saÄŸlanmıştır.

 

 

Almanya’da birlik fikrinin geliÅŸmesinde Hegel’in önemli bir rolü vardır. Hegel herhangi bir halkın hürriyet düzen ve onura sahip olabilmesi için kendi bağımsız devletini elde etmesini savunuyor.

Hegel’in düşüncesinde deÄŸiÅŸim diyalektik bir öze sahipti yani zıtlıklar yaratıcılığın temelini oluÅŸturuyordu. Tez ile antitezin çatışmasından bir sentez doÄŸacaktı. Almanya’nın dağınıklığı tez, birlik fikrini doÄŸurmak antitez, Alman ulusal devletine giden yolu açma sentezdir.

Hegel ile tarih bilimi felsefi bir nitelik kazanmakta ve öneminin artırmaktadır. Almanya bu dönemde tarih biliminin merkezi haline gelmiştir.

 

Otto Von Bismark Alman milli birliÄŸinin saÄŸlanmasında baÅŸroldür. 1862 Otto Von Bismarck’ın Prusya BaÅŸbakanı olduÄŸu tarihten 1890’a yani istifa edene kadarki döneme Avrupa’da Bismarck dönemi demek yanlış deÄŸildir. Bismarck’ın uygulamış olduÄŸu politikalar 1.Dünya savaşının sebeplerindendir.

Prusya milli birliğini sağlamak için tek başına 3 devletle savaşmak zorunda kalmıştır. Önce Danimarka sonra Avusturya ve en son da Fransa ile savaşmıştır.

Bismarck küçük ödünler verip güçlü devletleri yalnızlaÅŸtırarak en uygun zamanda kiminle savaÅŸacağını çok iyi kestirmiÅŸtir. Bismarck’ın politikasını Kılıç ve Kan Politikası olarak tanımlarız. Milli birlik saÄŸlandıktan sonra Barış Politikası olacaktır. Kılıç ve Kan Politikasını ilk olarak 1864’te Danimarka ile yaptığı savaÅŸta kullanmıştır.

 

Bismarck ilk olarak Elbe Dukalıklarını Prusya’ya katmak istiyordu. Ä°ngiltere ve Ä°sveç buna karşı çıkmaktaydı.

 

1863 Polonya ayaklanması Bismarck’a Rusya ile iyi iliÅŸkiler kurmaya fırsat vermiÅŸtir. Bu ayaklanmada Ä°ngiltere ve Avusturya Rusya ve Fransa’yı savaÅŸtırmak istediler.

3.Napolyon eski günlerine dönmek için Polonya’yı desteklemeye karar verdi. Bismarck Rusya ile bir anlaÅŸma yaptı. Ä°lk olarak Polonya’daki ayaklanmada tarafsız kalacağını ve Rusya’ya yardım edeceÄŸini söyledi. Sonuçta Rusya ayaklanmayı bastırdı.

Rusya ve Prusya arasındaki yakınlaşmayı gören Avusturya Prusya ile birlikte hareket etmeye karar veriyor.

Avusturya ve Prusya Danimarka ile savaÅŸ yapıp yeniyorlar ve 20 Temmuz 1864’de yapılan barış antlaÅŸması ile savaÅŸ sona eriyor.

30 Ekim 1864’te imzalanan Viyana Barışı ile Danimarka bu 3 dukalığı Avusturya ve Prusya’ya bırakıyor. Bunun üzerine bu 3 dukalık üzerine Gastein anlaÅŸması imzalanıyor. 14 AÄŸustos 1865’te.

Schleswig yönetimi Prusya’ya, Holstein yönetimi Avusturya’ya bırakılıyor. Lauenburg dukalığını da Prusya Avusturya’dan satın alıyor.

 

 

Bismarck hemen Avusturya ile yapacağı savaşların hazırlıklarına başlıyor.

 

Bismarck ile 3.Napolyon Ekim 1865’te Fransa’nın Atlantik kıyılarında bulunan Biarritz’de bir görüşme gerçekleÅŸtirdi. Tarihte Biarritz Görüşmleri olarak geçer.

Bu görüşmelerde Bismarck 3.Napolyona Avusturya ile savaşın bir milli birlik savaşı olduğunu söyleyerek 3.Napolyonun zayıf noktasına değiniyor.

Bismarck 3.Napolyona Prusya Ä°talya ittifakına muhalefet etmezseniz Ä°taya Venedik’i alabilir diyor. Bismarck 3.Napolyona kendisinin Avusturya Prusya savaşında tarafsız kalması durumunda Fransa’nın kuzeyindeki toprakların verileceÄŸini söylüyor.

 

Prusya 14 Haziran 1866’da Avusturya’ya savaÅŸ açıyor. Holstein yüzünden. Holstein’daki karışıklıkların Prusya’yı tehdit ettiÄŸini söyleyerek bir çare bulmasını istiyor Avusturya’dan Bismarck. Avusturya buna karşı çıkınca da savaÅŸ baÅŸlıyor.  

Savaşın asıl can alıcı darbesi 3 Temmuz 1866’da Sadova Muharebesinde cereyan etti. Avusturya Sadova’da çok büyük bir yenilgiye uÄŸradı.

23 AÄŸustos 1866’da Prag AntlaÅŸması imzalanıyor. Söz konusu anlaÅŸma ile Avusturya Cermen Konfederasyonundan çekiliyor ve bu konfederasyon ortadan kalkıyor. Schleswig ve Holstein toprakları tamamen Prusya’nın oluyor. Avusturya Venedik’in Ä°talya’ya ait olduÄŸunu kabul ediyor.

 

1867 Ocak ayından Avusturya’nın adı Avusturya-Macaristan Ä°mparatorluÄŸu oldu. Bununla birlikte Macaristan bağımsızlığını kazanıyor fakat Avusturya’dan kopmuyordu. Düalist yani ikili yönetim olacaktı.

Ä°ki devletin ortak savunma, dışiÅŸleri ve maliye bakanlığı olacaktı. Avusturya Ä°mparatoru Fransz Joseph aynı zamanda Macaristan Kralı’dır.

 

 

Bismarck Fransa ile yapacağı savaşta Güney Alman Devletlerini yanına çekmeyi hedefliyor. Bu sırada İspanya tahtı ile ilgili bir sorun ortaya çıkıyor. Bu yüzden de Fransa ve Prusya arasında savaş rüzgarları esmeye başlıyor.

Ems ÅŸehrinde Kral Wilhelm ile Fransa’nın Prusya Büyükelçisi arasında bir görüşme gerçekleÅŸiyor. Büyükelçi, Wilhelm’e Hohenzollern Hanedanı’ndan hiç kimsenin Ä°spanya tahtına oturmayacağına iliÅŸkin bir taahhüt vermesini istiyor ve Kral bunu kabul etmiyor.

Kral Bismarck’a Berlin’e bir telgraf çekiyor. Büyükelçiyle yaptığı tüm görüşmeleri uzunca telgraf çekiyor. Bu siyasi tarihte Ems Telgrafı olarak geçer. Bismarck bu telgrafı öyle bir kısalttı ki hem Fransa hem Prusya kendilerine hakaret edildiÄŸini düşündü.

 

19 Temmuz 1870’te Fransa Prusya’ya savaÅŸ açıyor. Bismarck düşmanını yine ustaca yalnız bırakmayı bilmiÅŸtir.

Ä°talya bu savaÅŸtan memnun kalmıştır çünkü bu savaÅŸ sayesinde Fransa Roma’dan askerlerinin çekecek ve Ä°talya milli birliÄŸini saÄŸlamış olacaktı.

 

Prusya ordusu 2 Eylül 1870’te Sedan Savaşı’nda Fransa ordusunu tam bir hezimete uÄŸratıyor ve 3.Napoloyon esir düşüyor.

Fransa’da halk 4 Eylül günü Meclisi basıyor. Sosyalistler Komün yönetimini kurarak Komünist rejim denemesine giriÅŸtiler. Tarihteki ilk komünist rejim denemesidir. BaÅŸarısız olmuÅŸtur.

Meclis dağıtılmış ve hemen Milli Savunma Hükümeti kuruldu ve Cumhuriyet ilan edildi. Bu suretle 2.İmparsatorluk dönemi bitti 3.Cumhuriyet dönemi başladı.

 

Milli Savunma Hükümeti Prusya ile savaÅŸa devam kararı aldı. 19 Eylül 1870’de Paris kuÅŸatması gerçekleÅŸti. Prusya ordusu Paris’i kuÅŸatmaya baÅŸladı ve kısa süre içinde Paris’e girdiler. Nihayetinde Fransız hükümeti yenilgiyi kabul ederek 28 Ocak 1871’de AteÅŸkes antlaÅŸmasını imzalayarak savaÅŸa son verdi.

 

18 Ocak 1871’de Versay Sarayı’nın (Fransa’da Fransa Ä°mparatorunun Sarayı) aynalı salonunda görkemli bir törenle Alman Ä°mparatorluÄŸunun kurulduÄŸunu ilan ettiler. Prusya kralı Wilhelm Alman Ä°mparatoru olarak taç giydi. Bismarck ise Åžansölye yani BaÅŸbakan unvanını aldı.

 

Fransa ve Almanya arasında bir barış imzalanmıştır. Frankfurt Barışı 1 Mayıs 1871’de imzalanıyor. Fransa’nın Alsas-Loren bölgesi Almanya’ya bırakıldı.

 

Alman Milli BirliÄŸinin saÄŸlanmasından hemen sonra Bismarck’ın uygulamaya baÅŸladığı politikalar, 1.Dünya Savaşı’na giderken önemli bir yer teÅŸkil eden bloklaÅŸmayı baÅŸlatıyor.

 

Avrupa’da Fransa’yı yalnızlaÅŸtırmak Bismarck’ın en temel politikalarından biridir.

1.Wilhelm ölünce yerine oÄŸlu 2.Wilhelm gelmiÅŸtir. Bismarck ile 2.Wilhelm’in görüşleri uyuÅŸmayınca 1890’da Bismarck istifa etmiÅŸtir ve Bismarck dönemi sona ermiÅŸtir.

 

 

1875’te Bosna Hersek’te baÅŸlayan ayaklanma Osmanlı ile Çarlık Rusya’yı 93 Harbi denilen 1877-78 Osmanlı-Rus savaşına sürüklemiÅŸtir.

93 Harbi hem Osmanlı tarihi açısından hem de Dünya tarihi açısından önemli sonuçları olan bir savaştır.

Bu savaş sonucunda Osmanlı ağır bir yenilgiye uğramıştır. Osmanlı yenilgiyi kabul etmiş ve 1878 yılında Osmanlı ile Rusya arasında Ayastefanos anlaşması imzalandı. Bu antlaşmayla Rusya, Osmanlı üzerinde çok büyük bir avantaj elde etmiştir.

Bu antlaÅŸmayla Bulgaristan Krallığı ortaya çıkarılmıştır. Sırbistan, KaradaÄŸ ve Romanya’nın bağımsızlığı resmi olarak teyit edildi.

İlk defa Ermeni meselesi uluslararası bir platforma çıkmıştır.

Temmuz 1878’de imzalanan Berlin AntlaÅŸması Ayastefanos AntlaÅŸmasının yerine geçmiÅŸtir. Yani Ayastefanos AntlaÅŸması yürüklükten kalkmıştır.

Ä°ngiltere Ayastefanos ’un iptal edilmesi üzerine Osmanlıya garanti verdi. Kaldırılması için elinden geleni yaptığını ve bunun karşılığında da Kıbrıs Adası’nın geçici olarak yönetiminin kendisine verilmesini istedi. Osmanlı bunu kabul etmiÅŸtir. O günden beridir Kıbrıs Sorunu hala çözülmemiÅŸtir.

 

Berlin AntlaÅŸması ile Osmanlı’nın Åžark sorununa diÄŸer devletler de katılmış ve Osmanlı artık durumu düzeltemeyecek duruma gelmiÅŸtir.

Yorum Gönder

0 Yorumlar