SÄ°YASÄ° TARÄ°H 2 VÄ°ZE NOTLARI (1)

 


               YüklediÄŸim Word Dosyası Nedensiz Bir Åžekilde Engel Yedi ve Açılmamaya BaÅŸladı Bu Yüzden 2 Parça Olarak Notlar Tekrar Yüklendi 

   


                     BAHAR DÖNEMÄ° VÄ°ZE KONULARININ BAÅžLANGICI !! 


1.Dünya savaşına giden yolda Almanya’nın uygulamış olduÄŸu politikalar Almanya’nın uygulamış olduÄŸu politikalara karşı diÄŸer güçlerin vermiÅŸ oldukları cevap savaÅŸa giden yolu hızlandırdı.

1.Dünya Savaşının Nedenleri:

1-) Bismarck’ın uygulamış olduÄŸu politikalar, devletleri ittifaklara yöneltmiÅŸtir. 20.yy. başına gelindiÄŸinde Avrupa’da Ä°tilaf ve Ä°ttifak olmak üzere iki blok ortaya çıkmıştır. Ä°tilaf Devletleri; Ä°ngiltere, Çarlık Rusya ve Fransa, Ä°ttifak Devletleri; Avusturya-Macaristan ve Almanya

 

2-) 1.Dünya Savaşına giden yolda sömürge yarışı önemli bir rol oynamıştır. Almanya birliÄŸini tamamladıktan sonra sömürge yarışına çok geç katıldı. 2.Wilhelm sömürge politikalarına baÅŸlamıştır ama çok geç kalmıştır. Sömürge yarışına girdiÄŸinde Afrika’da ve diÄŸer bölgelerde Ä°ngiltere ve Fransa ile karşı karşıya kaldı.

 

3-) Sömürge yarışı silahlanmayı da beraberinde getirdi. 2.Wilhelm’in çok ciddi anlamda bir donanma yapımına giriÅŸmesi Ä°ngiltere’yi rahatsız etmiÅŸtir. Dolayısıyla silahlanma ve donanma yarışı baÅŸlamış oldu.

 

4-) Balkanlar’da ÅŸiddetlenen Milliyetçilik hareketleri. Milliyetçilik Fransız devriminden sonra daha çok popüler olmuÅŸtur.

 

20.yy’a gelindiÄŸinde Avrupa’nın dışında yükselen iki güç var: Amerika ve Japonya. 19.yy’ın 5 gücü: Ä°ngiltere, Fransa, Prusya, Çarlık Rusya ve Avusturya-Macaristan. 20.yy’a gelindiÄŸinde 5 güç hala aynıdır.

5 büyük güç arasında 3 farklı ihtilaf ortaya çıkmıştır:

1-) İngiltere ile Alman İmparatorluğu arasındaki ihtilaf (Donanma gücü)

2-) Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile Çarlık Rusya arasındaki ihtilaf (Panslavizm hareketi)

3-) Fransa ve Almanya arasındaki eski düşmanlık (Versay Sarayı olayı)

 

1914 yılında gelindiğinde 2 blok bulunmaktadır. İtilaf ve İttifak devletleri. Daha sonra savaş içerisinde bloklaşmalar değişip gelişecektir.

1.Dünya Savaşının provası aslında 1908 yılında yapılmıştır. 1908 yılında Bosna-Hersek krizi aslında dünyayı savaşa sürükleyecek boyuta ulaşmıştı. 1908 yılında 2.Meşrutiyet ilan ediliyor. Bunun arkasından Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Bosna-Hersek topraklarını ilhak ediyor.

Aynı dönemde Bulgaristan da bağımsızlığını ilan etti. Bosna-Hersek’in ilhak edilmesi Sırbistan’ı çok rahatsız etti ve Osmanlı’dan daha sert bir tepki gösterdi.

 

 

Gavrilo Princip, 1914 Haziran’ında Bosna-Hersek’i ziyarete gelen Avusturya-Macaristan Ä°mparatorluÄŸu veliahdı ArÅŸidük Franz Ferdinand'ı öldürerek 1.Dünya Savaşı’nın baÅŸlamasına sebep oluyor.

Avusturya-Macaristan hükümeti bu suikastın Sırbistan hükümetinin bilgisi dahilinde yapıldığını söylüyor. Sırbistan itiraz etse de Sırbistan istihbaratıyla ilişkili olduğu ortaya çıkıyor.

Avusturya-Macaristan, Sırbistan’ı haritadan silmek istiyor fakat Sırbistan’a açacağı savaşın sadece Sırbistan’la olmayacağı ve Rusya’yı da karşısına alacağını biliyor. Bu yüzden kendisine bir müttefik arıyor. Almanya’yı yanına alırsa o zaman savaÅŸta baÅŸarılı olacağını düşünüyor.

Almanya’ya, Sırbistan’a karşı savaÅŸ açtığımda Rusya karşıma gelirse bana yardım eder misiniz? DediÄŸinde Almanya açık çek veriyor. Yani ne olursa olsun yanındayım diyor. Bunun nedeni savaşın kısa süreceÄŸini ve Avrupa’nın dışına çıkmayacağını düşünmesiydi.

 

Avusturya-Macaristan Almanya’dan açık çek aldıktan sonra 23 Temmuz 1914’te Sırbistan’a çok ağır ÅŸartlar içeren ültimatom veriyor ve kısa sürede cevap verilmesini istiyor.

Sırbistan çoÄŸu ÅŸartı kabul etmiÅŸ sadece bir ÅŸartı reddetmiÅŸtir. Bu ret Avusturya-Macaristan’ın iÅŸine gelmiÅŸtir. Çünkü Avusturya-Macaristan reddetmesini istiyordu. Avusturya-Macaristan 28 Temmuz 1914’ten itibaren Belgrad’ı bombalamaya baÅŸladı.

Bu bombalamayla birlikte Çarlık Rusya ve Fransa seferberlik ilan ediyor. Bunun üzerine Almanya Rusya ve Fransa’ya birer ültimatom veriyor. SeferberliÄŸi durdurmaları için fakat Rusya ve Fransa dikkate almıyor. 1 AÄŸustos’ta Almanya Rusya’ya savaÅŸ ilan ediyor. 3 AÄŸustos’ta da Almanya Fransa’ya savaÅŸ ilan ediyor.

Almanya’nın bu savaÅŸa yönelik 1890’lardan itibaren bilinen bir savaÅŸ planı vardı; Schlieffen Planı. Bu plana göre Almanya Belçika üzerinden Fransa’ya girecek ve bu ülkeyi 2 hafta gibi kısa sürede dize getirip çok hızlı bir ÅŸekilde Rus cephesine ağırlık verecekler plan bu.

Bu yüzden Belçika’ya bir ültimatom veriyor Almanya. Kendisinden Fransa’ya yapacağı savaÅŸ için geçiÅŸ izni istiyor. Belçika bunu hem kendi güvenliÄŸi açısından reddediyor hem de Ä°ngiltere’ye soruyor ve Ä°ngiltere de istemiyor. Bunun üzerine 4 AÄŸustos 1914’te Almanya Belçika’yı iÅŸgal ediyor. Bunun üzerine Ä°ngiltere Almanya’ya savaÅŸ ilan ediyor. 6 AÄŸustos 1914’te Rusya Avusturya-Macaristan’a savaÅŸ ilan ediyor. Bu savaÅŸlar 1.Dünya Savaşını baÅŸlatmış oluyor.

 

Bu savaÅŸ ilk önce Avrupa Savaşı olarak baÅŸlıyor. Savaşın geniÅŸleyebileceÄŸine pek ihtimal verilmiyor. Fakat kısa süre içerisinde bunun yavaÅŸ yavaÅŸ Avrupa’nın dışına taÅŸtığı fark ediliyor. Japonya Almanya’dan 1894’ün intikamını almak için aÄŸustos ayının ortalarında Almanya’ya bir ültimatom veriyor. Almanya buna cevap vermiyor. Bunun üzerine Japonya kendi savaşını baÅŸlatıyor ve kısa sürede istediÄŸini Almanya’dan alıyor.

 

Osmanlı Devleti daha savaÅŸ baÅŸlamadan önce bir takım ittifak giriÅŸimlerine baÅŸlamıştır. Ä°lk olarak Ä°ngiltere’ye gidiyor fakat Ä°ngiltere reddediyor. Arkasından Harbiye Bakanı Cemal PaÅŸa Fransa’ya bir tatbikat izlemeye gidiyor. Fransa’daki dışiÅŸleri yetkilileriyle görüşen Cemal PaÅŸa, Saraybosna olayının savaÅŸa dönüşeceÄŸini söylüyor. Osmanlıyı da aralarına almalarını söylüyor fakat Fransa itibar etmiyor. Osmanlı devleti ittifak arayışında baÅŸarısız oluyor.

Enver PaÅŸanın bulunduÄŸu bir grup Almanya ile birlikte savaÅŸa girmeyi istiyor ve Almanya ile görüşmelere baÅŸlanıyor. SavaÅŸ çıktıktan kısa bir süre sonra 2 AÄŸustos 1914’te Almanya ile Osmanlı arasında gizliden bir ittifak anlaÅŸması imzalanıyor. Söz konusu antlaÅŸma ile Osmanlı Almanya ile savaÅŸmayı göze alıyor. Osmanlı Devleti savaÅŸ baÅŸlar baÅŸlamaz tarafsızlığını ilan ediyor. Osmanlı Devleti tarafsızlığını devam ettirebilmenin ÅŸartlarını onlara sunuyor. BaÅŸta Kapitülasyonları kaldırın diyor fakat kabul etmiyorlar.

 

Goeben ve Breslau adlı iki Alman SavaÅŸ gemisi Akdeniz’de Ä°ngiliz ve Fransız gemilerinin takibine uÄŸruyorlar. Bu 2 gemi kaçarak Çanakkale BoÄŸazına kaçıyorlar. Osmanlı bu 2 savaÅŸ gemisini Almanya’dan satın aldığını söyleyerek adlarını Yavuz ve Midilli olarak deÄŸiÅŸtirdi ve mürettebatına fes giydirdi.

Bu iki gemiyle birlikte bazı Osmanlı donanması Ekim ayı içerisinde Karadeniz’e çıktılar. İçinde Yavuz ve Midilli gemilerinin olduÄŸu Osmanlı Donanması Rusya’nın Sivastopol ve Odesa limanlarını bombalamaya baÅŸladı bunun üzerine Rusya Osmanlıya savaÅŸ ilan etti. Arkasından Osmanlı, Ä°ngiltere ve Fransa’ya savaÅŸ ilan etti.

 

 

 

Osmanlının Almanya’nın yanında savaÅŸa girmesini Enver PaÅŸa istemiÅŸtir. 1915’te Çanakkale savaşı hem savaşın seyrini hem de savaÅŸ sonrası düzeni de etkilemiÅŸtir. Çanakkale Savaşı Ä°ngiltere SavaÅŸ Bakanı Winston Churchill’in eseridir. 1940’ta Ä°ngiltere baÅŸkanı olmuÅŸ ve 2.Dünya savaşının önemli bir ismi olmuÅŸtur Winston Churchill.

 

Osmanlı 1.Dünya Savaşı’na katılınca boÄŸazlar da çok önemli hale geldi.

Çanakkale teşebbüsünün amacı şuydu:

à Boğazlar ve İstanbul, müttefiklerin eline geçince Osmanlı barışı kabul etmek zorunda kalıp savaştan çekilecek bu şekilde müttefikler rahatlamış olacak.

à EÄŸer boÄŸazlar ele geçirilirse müttefikleri Rusya ile yakın temas kurulmuÅŸ olacak ve Rusya’ya silah ve askeri yardım yapabileceklerdir. Aynı zamanda da bir tahıl ambarı olarak gördükleri Rusya’dan istedikleri buÄŸdayı alabileceklerdir.

à Osmanlı devletinin savaştan çekilmesi ve müttefiklerin İstanbul ve boğazlara yerleşmesi üzerine henüz savaşa katılmamış olan ama merkezi devletlerin yanında yer almayı düşünen diğer balkan devletleri üzerinde caydırıcı olacaktır.

 

Bu amaçlarla Winston Churchill bu teÅŸebbüsü Ä°ngiltere Parlamentosuna onaylatmayı baÅŸardı. Bu amaçla ortak Ä°ngiliz ve Fransız donanması 19 Åžubat 1915’ten itibaren Çanakkale BoÄŸazı’nın iki tarafındaki Türk tabyalarını 18 Mart’a kadar bombalamıştır. 18 Mart 1915’te Çanakkale BoÄŸazına girerek boÄŸazı geçmeye çalıştılar. Fakat çok büyük bir direniÅŸ ile karşılaÅŸtılar. BaÅŸarısız oluyorlar ve Fransa Ä°ngiliz donanması çekiliyor.

Prestij kaybına uğrayan müttefikler yeniden 70 bin kişilik İngiliz Fransız askerleri Gelibolu yarımadasına çıkarma yapıyorlar. Amaç Çanakkale Boğazına hâkim olmak. Fakat Türk ordusunun direnişi sayesinde başarılı olamadılar.

 

6 AÄŸustos 1915’ten itibaren Gelibolu yarımadasının batı kısmından kuvvetler çıkarmaya baÅŸladılar. Fakat Mustafa Kemal’in komutasındaki Anafartalar grubu ile karşılaÅŸtılar. Burada da baÅŸarılı olamamışlardır. Aralık 1915ten itibaren çekilmeye baÅŸlıyorlar. Winston Churchill bu baÅŸarısızlıktan sonra istifa etmiÅŸtir.

 

1915 yılının önemli geliÅŸmelerinden biri de Ä°talya’nın savaÅŸa katılması. Ä°talya savaÅŸ baÅŸlayınca kendisini üçlü ittifaktan saymayıp tarafsızlığını ilan etmiÅŸtir. Bunu yaparken de bir yandan merkezi devletlerle bir yandan da itilaf devletleri ile görüşmeye devam ediyor. Ä°talya kendisine hangi taraf daha çok taviz verirse onun yanında savaÅŸa gireceÄŸini söylüyor.

1915 Mart ayının ortalarından itibaren Müttefiklerin Çanakkale cephesini açmaları Ä°talya’yı itilaf devletlerine daha çok yaklaÅŸtırıyor.

Müttefik devletler ve Ä°talya arasında 26 Nisan’da bir antlaÅŸma imzalanıyor ve Ä°talya 1 ay içerisinde Merkezi devletlere karşı savaÅŸacağını beyan ediyor.

20 Mayıs’ta Ä°talya savaÅŸa girmiÅŸtir. Ä°talya baÅŸarılı bir savaÅŸ yapamamıştır. Yalnız bir faydası olmuÅŸtur müttefiklerine, savaÅŸa girmekle yeni bir cephe açılmış ve Avusturya-Macaristan’a açılan bu cephe Avusturya-Macaristan’ı zayıflatmıştır çünkü Avusturya-Macaristan aynı zamanda Rusya cephesinde savaşıyor.

 

1915 yılının önemli geliÅŸmelerinden biri de Bulgaristan’ın savaÅŸa girmesi. Bulgaristan bu savaÅŸa toprak ihtirasları nedeniyle girmiÅŸtir. Ayastefanostaki topraklarına dönmeyi istemiÅŸtir. Bu yüzden de merkezi devletlerin yanında savaÅŸmaya meyilliydi. BaÅŸlangıçta savaÅŸa girmekten çekindi. Önce Osmanlı ardından Almanya ve Avusturya Macaristan ile anlaÅŸma imzalayarak savaÅŸa girdi. SavaÅŸa girme karşılığı olarak da Dobruca, Kavala ve Serez, Makedonya kendisine vaat edildi. Bu Ayestefanos Bulgaristan’ıdır. SavaÅŸa girdi ama büyük bir baÅŸarı gösteremedi.

 

1917’den sonra özellikle 1917 yılının ikinci yarısından sonra durum deÄŸiÅŸmeye baÅŸlamıştır. 1917 ilk yarısına kadar Pata durum söz konusudur. SavaÅŸ beklenildiÄŸi gibi kısa sürmedi.

 

Bu savaşın uzun sürmesi:

1-) 1917 Yılının bahar aylarına kadar 3lü açmaz dediğimiz bir durum devam etti:

a-) Diplomasiden uzlaşmaya varılan bir barış doğmadı

b-) Askeri yönden her iki taraf da kesin bir başarı elde edemedi.

c-) Savaşa giden ülkeler arasında dayanışma ayakta kaldı. Müttefikler birbirlerine çok sağdık kaldılar.

2-) Savaş hedefleri arasındaki uyuşmazlık bir uzlaşmaya gitmeyi zorlaştırmıştır.

 

Devletler bu savaÅŸa neden girmiÅŸtir?

 

à Alman Ä°mparatorluÄŸuna batıda ve doÄŸuda düşünülebilecek tüm zamanlarda yani sonsuza kadar güvenlik saÄŸlamak. Bu programa göre Bağımsız bir devlet olan Fransa ortadan kaldırılıyor ve ayrıca Avrupa ile Orta Afrika’da kendisine ekonomik bir alan yaratılıyor. Almanya’nın savaÅŸma amacı budur.

à Avusturya-Macaristan savaÅŸ amacı Rusya ile Sırbistan konusunda barış yapılamıyorsa Sırbistan’ı toptan ortadan kaldırmak.

à Ä°ngiltere’nin amacı Almanya’yı saldırganlığından dolayı cezalandırmak ve sömürge yarışında ve donanma yarışında kendisine rakip olduÄŸu için Almanya’nın bu gücünü kırmak. Belçika’yı yeniden tarafsız statüsüne getirmek istiyor ve deniz aşırı gücünü pekiÅŸtirmek istiyor.

à Fransa’nın amacı Alsas-Loreni geri almak ve Ren nehrinin batı yakasını iÅŸgal ettiÄŸi için Almanya’dan tazminat isteyerek bu ülkeye bir nesil boyunca kımıldayamaz hale getirmek. Ekonomik olarak çökertmek istiyor.

à Rusya’nın amacı kesinlikle Avrupa deÄŸil. Batıda Fransa’nın yanında yer alıyor. Polonya üzerinde hakimiyet kurmak istiyor ve bütün amacı bu iÅŸler bittikten sonra boÄŸazlar ve Ä°stanbul üzerinde hâkimiyet kurmak.

1915 yılında gizli olarak Syekes-Picot anlaşması imzalandı bu anlaşmayla Osmanlının orta doğu topraklarını kendi aralarında paylaştılar. Bu gizli antlaşmayla aynı zamanda bunu yaparken de Mekke şerifi Hüseyin ile görüşerek Osmanlılara karşı savaşmaya teşvik edip bunu başarmışlar.

Bir taraftan da 1917 yılında Ä°talya’yla Saint Jean de Maurienne anlaÅŸması imzalanıyor ve Ä°talya’ya da toprak veriyorlar.

Ä°ngiltere DışiÅŸleri bakanı Arthur Balfour 1917 yılında Dünya Siyonist TeÅŸkilatı’nın Ä°ngiltere Temsilcisi Lord Rothschild ile bir deklarasyon veriyor. Tarihte Balfour Deklarasyonu olarak geçer. Bu deklarasyonda da Osmanlı devletinin Filistin toprağında Yahudilere yurt vaat eder.

 

 

İlk pes eden, yıkılan devlet Çarlık Rusya olmuştur ve akabinde ABD savaşa girmiştir ve 1917 Kasım ayında da Bolşevik ihtilali olmuştur.

 

Çarlık Rusya Cephelerde sürekli yenilgiye uÄŸruyordu ve ülke içindeki halkların güveni kalmayınca, donanma açısından zayıflığı ve yetersizliÄŸi, azınlıklar üzerinde yıllardır uygulanan RuslaÅŸma politikası neticesinde bu halkın ayaklanması baÅŸladı, işçi hareketleri yoÄŸunluk kazandı, bu ortam içerisinde Rusya 1917’de bir isyanla karşı karşıya kalacak. BolÅŸevik Devrimi.

 

1917 Mart devrimi Petrograd’da 8 Mart’ta bir sokak gösterisi yapılıyor. Ekmek isteyen göstericiler sokaklarda dolaşıyorlardı. 2.gün gösteriler geniÅŸledi fabrikalarda çalışan işçiler de katıldı. 3. Günde devrim havası oluÅŸtu. Asker de halk ile birlikte hareket etti.

Bunun üzerine hükümet 12 Mart 1917’de görevden çekildi. Prens Livolf baÅŸkanlığında Liberal bir geçici hükümet kuruldu. Kabinede tek sosyalist üye ılımlı sosyalistlerden Aleksandr Kerenski savaÅŸ bakanı olarak girmiÅŸtir. Bunun üzerine Çar 2.Nikola cephede orduları denetlerken merkeze dönmek istiyor ama öldürüleceÄŸini düşündükleri için kurmayları göndermiyor ve tahtından feragat ediyor. Böylece 1613 yılından beri tahtta duran Romanov Hanedanlığı tarihe karışıyor.

 

Devrimci sosyalistler Çarlığın yerine bir cumhuriyet kurmak istiyorlar, savaşa son vermek istiyorlar ve Rus topraklarını taksim etmek istiyorlar.

Daha ılımlılar ise Çarlığın düşmesini bile istemiyorlar bu sebeple geçici hükümet de sağlam temeller üzerine oturmamıştı.

 

Geçici hükümet kurulduğunda bu hükümetin yaptığı ilk iş siyasi af çıkarmak oldu. O zamana kadar sürgünde olan birçok muhalif kişi ülkesine dönüyor.

Bunlardan biri de Lenin’dir. Gerçek Adı Vladimir Ä°lyiç Ulyanov. Hukukçudur. Marx’ın fikirlerini benimsemiÅŸtir. Bu yüzden 1895 yılında tutuklanmış Sibirya’ya gönderilmiÅŸ oradan kaçınca Münih’e gitmiÅŸ orada sosyal demokrat partisinde kıvılcım gazetesini çıkarmıştır.

 

Rus sosyal demokrat partisi 1903 yılında Londra’da toplanan kongresinde ikiye bölünüyor. ÇoÄŸunluk Lenin’in fikirlerini kabul etmiÅŸ. Bunlara Rusya’da çoÄŸunluk anlamına gelen BolÅŸevik denilmiÅŸtir. Benimsemeyenler ise azınlık anlamına gelen MenÅŸevik denilmiÅŸ.

 

Bolşevikler işçi sınıfın orta sınıfla iş birliği yapmasına karşılar. Onlara göre sosyal düzen temelinden şiddetli bir devrimle değiştirilmeliydi. Bunun için de işçi sınıfı ile fakir köylü kesimi iş birliği yapmalı diyorlar.

MenÅŸevikler işçi sınıfının orta sınıfla iÅŸ birliÄŸi yapmasını istiyorlar. Çarlık Rusya’sına karşı bu iki sınıf birlikte mücadele etmeliydi. Devrim istememiÅŸlerdi.

Bu yüzden Bolşeviklere ihtilalci sosyalistler Menşeviklere ılımlı sosyalistler denmiştir. Lenin daha sonra kendi partisine Komünist parti adını veriyor. Lenin ülkesine geri dönünce geçici hükümeti devirmek için mücadeleye başlıyor.

 

Lenin’e göre savaÅŸ derhal durdurulmalıydı. Bu savaÅŸ kapitalist dünyaya hizmet ediyordu. ‘Pravda’ Sovyetler birliÄŸi yıkılana kadar resmî gazete olmuÅŸtur. Lenin yazılarında 3 husus üzerinde duruyor: Ekmek, Barış, Hürriyet.

BolÅŸeviklerin bu propagandası toplumda her geçen gün daha fazla taraf toplamıştır. 20 Temmuz 1917’de Livolf hükümeti düşüyor. Yeni kabineyi Kerenski kuruyor. Bundan sonra mücadele BolÅŸevikler ve MenÅŸevikler arasında devam ediyor. Kerenski 14 Eylül 1917’de Cumhuriyet ilan ediyor. Bu olay üzerine 7 Kasım 1917’de BolÅŸevik Devrimi gerçekleÅŸiyor. Ve BolÅŸevikler iktidara geliyor. Ekim Devrimi de denir.

 

ABD 6 Nisan 1917 de savaÅŸ ilanı ile savaÅŸa girmiÅŸ ve 1823 yılından beri uyguladığı Monroe doktrinine bir süre için ara vermiÅŸtir. ABD’nin savaÅŸa girmesiyle durum tamamen deÄŸiÅŸmiÅŸtir.

 

1917’de ABD’nin savaÅŸa girmesi önemli bir etki yaratmıştır. Rus Çarlığının yıkılması ve ABD’nin savaÅŸa girmesi 1917 geliÅŸmelerinin ve savaşın geliÅŸmelerini tamamen deÄŸiÅŸtirdi. Lenin’in ‘’barış bildirgesi’’ ile Wilson’un ‘’galibi olmayan barış’’ çaÄŸrısı arasında ortak bir payda vardır. Her ikisinde de ortak emperyalist karşıtı damar vardır. Wilson başından itibaren herhangi bir toprak kazancı olmadan hemen müzakerelere baÅŸlanmalı diyor.

Fakat aralarındaki fark ÅŸu: 6 Nisan 1917’de Wilson savaÅŸa giriyor fakat Lenin BolÅŸevik ihtilalinden sonra savaÅŸa son veriyor.

Wilson ABD’nin gücünü devreye sokarak uluslararası sistemde yukarıdan aÅŸağıya doÄŸru bir reform gerçekleÅŸtirmek istiyor.

Wilson’un yeni diplomasisi realizm ve idealizm karışımıdır. Wilson’a göre savaşın nedeni (önemli) AnarÅŸiye batmış hukuksuz bir devletler sisteminin güvenlik arayışına çılgınca silah stoklayarak yönelmesidir.

 

Almanya ve müttefikleri kazanırsa ABD de özgürlüklerin ezildiÄŸi ve militarizmin yükseldiÄŸi ağır silahlarla donanmış bir garnizon ülkesine dönüşmek zorunda kalacaktır demiÅŸtir.  

 

Almanya’yı yenilgiye uÄŸratma ihtiyacı ve ABD’nin daha iyi bir dünya sistemi kurma hedefi, Washington’un itilaf devletleri koalisyonuna yaklaÅŸmasına ve onlarla birlikte savaÅŸması neden olmuÅŸtur.

 

Zimmermann telgrafı olayı. Zimmermann Almanya dışiÅŸleri bakanıdır. O dönemde ABD ile Meksika arasında bir çekiÅŸme var. Zimmermann Meksika’ya telgraf gönderiyor. Söz konusu telgrafta eÄŸer ABD’ye savaÅŸ ilan ederse Almanya’nın Meksika’ya yardım edeceÄŸini ve Meksika’nın toprak emellerini yerine getirmesine yardımcı olacağını söylüyor. Ä°ngiltere bu gizli telgrafı deÅŸifre ediyor. Bunun üzerine ABD’de bütün gazetelerde manÅŸet oluyor. Almanya’nın ABD hakkında düşünceleri ortaya çıkınca ABD savaÅŸa hazır hale gelmiÅŸ oluyor. 6 Nisan 1917’de ABD Almanya’ya savaÅŸ ilan ediyor.

 

Wilson’un misyonu 8 Ocak 1918’de ilan ettiÄŸi 14 ilkesinde saklıdır. Buna siyasi tarihte Wilson Ä°lkeleri denir. SavaÅŸ sonrası düzende bu ilkeler etkili olmuÅŸtur.

Wilson Ä°lkeleri:

1-) Açık diplomasi

2-) Karasuları dışında savaşta ve barışta denizlerin mutlak serbestliğini savundu

3-) Bütün ekonomik engellerin mümkün olduğunca kaldırılmasını istiyor. Yani açık kapı politikasının uygulanmasını istiyor

4-) Mümkün olduğunca silahsızlanmadan yana

5-) Sömürgeleri reddetmiyor ama sömürülen devlete de söz hakkı verilmesini istiyor

6-) Bir toprak kazancı olmasın diyor. Rusya toprakları boÅŸaltılacak ve Rusya’ya kendi geliÅŸimini tamamlaması için gerekli her türlü olanak saÄŸlanmalı

7-) Belçika’ya tam bağımsızlık egemenliÄŸin verilmesini istiyor.

8-) Ä°ÅŸgal edilen Fransız topraklarının boÅŸaltılması ve Alsas-Loren bölgesi Fransa’ya verilsin diyor.

9-) İtalyan sınırlarının milliyetler prensibine göre düzeltilmesini istiyor. İtalyan topraklarındaki insanlara self-determinasyon hakkının verilmesi ve herkesin kendi kaderini tayin etmesini istiyor.

10-) Avusturya-Macaristan İmparatorluğu içinde yaşayan çeşitli halklara kendi kaderlerini tayin hakkının verilmesini istiyor.

11-) Romanya, KaradaÄŸ ve Sırbistan boÅŸaltılacak. Sırbistan’a denizden bir mahreç (çıkış) verilmesini istiyor ve Balkan devletlerinin sınırları da milliyetler prensibine göre düzeltilmesini istiyor.

12-) Osmanlı’nın Türk olan kısımlarının egemenliÄŸi tanınacak fakat Türk olmayan unsurlara özerk geliÅŸme imkanları saÄŸlanacak.

13-) Bağımsız Polonya yeniden kurulmalı.

14-) Büyük küçük bütün devletlere siyasi bağımsızlıklarını ve toprak bütünlerini karşılıklı olarak garanti altına alma imkânı sağlamak amacıyla bir uluslararası örgüt kurulmasını öngörüyor.

 

1918 yılına gelindiğinde savaş sanki merkezi devletleri lehindeymiş gibi bir algı oluştu. Çünkü İtilaf devletlerinde bir kopuş olmuştur.

BolÅŸevik Ä°htilalinden sonra Rusya bütün müttefiklerine bir nota göndererek bütün cephelerde ateÅŸkes yapılmasını istemiÅŸtir. Müttefiklerinden olumlu cevap gelmeyince BolÅŸevik Rusya’sı Çarlık Hükümetinin savaÅŸ içerisinde imzalamış olduÄŸu bütün gizli antlaÅŸmaları açıklıyor. Burada Osmanlı’yı paylaÅŸan antlaÅŸmalar da ortaya çıkıyor. Gizli antlaÅŸmaları ortaya çıkarmalarının nedeni: gerek Rus halkına gerekse savaÅŸan bütün ülkelere ve halklara yapılan bu savaşın bir emperyalizm savaşı olduÄŸunu anlatmak ve onları savaÅŸa karşı olmaya çağırmaktı.

Hemen arkasından merkezi devletlerle barış görüşmelerini baÅŸlattı. 22 Aralık 1917’de Brest-Litovsk Barış görüşmeleri baÅŸladı. Bu görüşmelere Avusturya-Macaristan, Almanya, Osmanlı ve Bulgaristan katıldı. Yapılan müzakereler sonucunda 3 Mart’ta Brest-Litovks Barışı imzalanıyor.

Merkezi devletlerle yapılan antlaÅŸmalara bakıldığında Sovyetler; Polonya, Litvanya, Estonya ve Letonya’dan yani Baltık ülkelerinden çekiliyorlar ve bunların geleceÄŸinin merkezi devletler tarafından verilmesini istiyor. Osmanlı Devleti’ne Kars, Ardahan ve Batum’u iade ediyor.  

 

Ukrayna Almanya’nın yardımıyla bağımsız oldu. Sovyetler birliÄŸi Ukrayna’nın bağımsızlığını tanımış oldu. Sovyet Rusya Baltık ülkeleri isteÄŸini sonlandırmış. Sovyet Rusya’nın savaÅŸtan çekilmesinden hemen sonra Romanya savaÅŸtan çekiliyor. Romanya 1916 yılında savaÅŸa girmiÅŸti. Fakat girdikten sonra peÅŸ peÅŸe yenilgiler alarak ülkesinin önemli bir kısmı merkezi devletlerin iÅŸgali altına girmiÅŸtir.

 

Rusya’da BolÅŸevik devriminin çıkması, Almanya’nın Ukrayna’yı iÅŸgali, BolÅŸeviklerin 1917’de görüşmelere baÅŸlaması ve barış imzalaması Romanya’yı oldukça zor duruma sokmuÅŸtur. Romanya bu zor durumdan kurtulmak için 1918 Mart ayında merkezi devletlerle ateÅŸkesi kabul etti. Kısa bir süre sonra 7 Mayıs’ta BükreÅŸ Barışı imzalandı. Bu barışla birlikte Romanya tamamen Avusturya-Macaristan ile Almanya’nın ekonomik nüfuzu altına girdi. Merkezi devletlerin maÄŸlup olmasıyla bu barış geçersiz olmuÅŸtur.

 

Merkezi devletlerde savaÅŸtan ilk çekilen devlet Bulgaristan olmuÅŸtur. Ä°ngiliz Fransız ve Rus kuvvetleri 14 Eylül 1918’de Vardar Bölgesi’nde Bulgarlara karşı genel bir taarruza geçtiler ve Bulgaristan yenilerek 29 Eylül 1918’de savaÅŸtan çekilmiÅŸtir.

 

Osmanlı Brest-Litovsk Barışı ile DoÄŸu Anadolu’daki topraklarını iÅŸgalden kurtarmıştır ve arkasından Kafkasya’da Ermenilerin, Gürcülerin ve Azerbaycan Türklerinin BolÅŸevik rejimini tanımayarak bağımsızlıklarını ilan etmeleri üzerine Bakü petrollerini ele geçirmek için Enver PaÅŸa’nın öncülüğünde harekete geçti Osmanlı Ordusu. Aynı amaçla Ä°ngiltere de Bakü’ye asker göndermiÅŸtir. Enver PaÅŸa Bakü’yü ele geçirdikten sonra Türkistan’a sarkarak orta Asya Türklerini de imparatorluk içine katarak bir Pantürkist birliÄŸi kurmak istiyorlardı. 1918 Eylül ayında Türk kuvvetleri Bakü’ye girdi ve bundan daha öteye gidecekken Osmanlı 30 Ekim 1918’de Mondros AteÅŸkes AntlaÅŸmasını imzalayarak  savaÅŸtan çekildi ve Enver PaÅŸa daha fazla ilerleyemedi. Osmanlı Kafkas cephesinde ilerleme kaydederken Filistin ve Irak cephesinde durumu kötüleÅŸmeye baÅŸlamıştır. Osmanlı Mondros AntlaÅŸmasını imzalamasına raÄŸmen Ä°ngiltere durmadı ve Musul’a doÄŸru ilerlemeye devam etti. 5 Kasım’da Ä°ngilizler Musul’la girdiler.

 

Üçüncü olarak da Avusturya-Macaristan savaÅŸtan çekiliyor. 1918 yılına girildiÄŸinde Avusturya’nın durumu kötüydü. İçeride sadece ekonomik sıkıntılar deÄŸil bağımsızlık mücadelesi için sıkıntılar da çıkmıştır. Avusturya-Macaristan Ä°mparatoru 18 Ekim 1918’de Azınlıklara özerklik verileceÄŸini vaat ediyor fakat Avusturya-Macaristan’ın durumu düzelmiyor. 18 Ekim’de Paris’te geçici Çek hükümeti Çekoslovakya’nın bağımsızlığını ilan ediyorlar. Arkasından Macarlar da bir devlet kurduklarını söyleyerek ayrılıyorlar. Bunun üzerine 3 Kasım 1918’de Avusturya-Macaristan Ä°mparatoru mütarekeyi imzalayıp savaÅŸtan çekiliyor.

18 Kasım’da Ä°mparator Karl tahttan çekiliyor ve Habsburg Hanedanlığı tarihe karışmış oldu.

 

 

3 Kasım’da Kiel’de donanma askerleri sosyalistlerin kışkırtmasıyla ayaklanmışlar ve Bahriyeliler Sovyet’ini kurmuÅŸlar. 7-8 Kasım gecesi Münih’te işçi ve askerler sovyeti kuruluyor. 9 Kasım 1918’de Berlin’de bir sosyalist ayaklanma çıkıyor. Bu geliÅŸmeler üzerine 9 Kasım’da BaÅŸbakan Max de Bade hiç Ä°mparatora danışmadan Ä°mparatorun tahttan çekildiÄŸini söylüyor ve baÅŸbakanlığı da sosyalistlerden Ebert’e veriyor ve hükümeti sosyalistler kuruyorlar. Alman Ä°mparatorluÄŸu böylece sona eriyor.

Alman Cumhuriyetinin ilan edilmesi üzerine 11 Kasım 1918’de Almanya mütarekeyi kabul etti ve bu suretle 1.Dünya Savaşı bitmiÅŸ oldu.

 

 

 

2.Dünya savaşına kadar olan döneme Versay düzeni denilmiÅŸtir. SavaÅŸa katılmış olan devletler 18 Ocak 1919’da Paris Kongresine katıldılar. 32 devlet katılmıştır. 18 Ocak Fransa’nın isteÄŸi ile seçilmiÅŸtir. Almanya’nın Versay sarayında imparatorluÄŸunu ilan etmiÅŸ olmasından dolayı bu tarih seçilmiÅŸtir. Konferansın kararlarına hâkim olan sadece 5 devlet vardı; ABD, Ä°ngiltere, Fransa, Japonya ve Ä°talya.

 

Bu 5 devletin baÅŸbakan veya devlet baÅŸkanından oluÅŸan Onlar Konseyi kuruldu. Bu konsey önemli meseleleri karara baÄŸlamıştır. Ancak bu konseyin içinde en etkili devlet Ä°ngiltere ve Fransa idi. Onlar konseyinde de iÅŸler yürümeyince devletler bir 4’lü konsey oluÅŸturdular; ABD BaÅŸkanı Wilson, Ä°ngiltere BaÅŸbakanı Llyod George, Fransa BaÅŸbakanı Clemenceau ve Ä°talya BaÅŸbakanı Vittorio Orlando.  

 

Bu 4lü konsey Almanya ile barış antlaÅŸmasını belirleyen temel kararları verdi. 1919 Temmuzundan 1920’ye kadar Avusturya, Macaristan, Bulgaristan ve Osmanlı ile yapılacak, onlara göre daha önemsiz antlaÅŸmalar ise normal diplomasi kanallarından yürütülmek üzere itilaf devletleri arasından seçilen devlet memurları ve yetkili temsilcilere bırakılmıştır.

 

Devletlerin Paris Konferansı Amaçları:

 

à ABD başkanı Wilson için bütün mesele uluslararası ilişkilerde devamlı barışı sağlayacak ve koruyacak bir milletler cemiyetinin kurulmasıydı.

 

à Fransa’nın bütün amacı Almanya’yı bir daha başını kaldıramayacak derecede ezmektir. Fransa BaÅŸbakanına göre bir Fransız alman dostluÄŸunun gerçekleÅŸmesi imkansızdır.

 

à Ä°ngiltere’nin amacı Alman donanmasını ortadan kaldırmak. Ondan sonra da Almanya’nın bir kere daha Avrupa dengesini bozmasını engelleyecek önlemler almak.

 

à İtalya ise birçok istekleri olmasına rağmen hiç dikkate alınmamış üvey evlat muamelesi görmüştür.

 

Almanya ile 28 Haziran 1919’da Versay Sarayı’nın aynalı salonunda Versay AntlaÅŸması imzalanmıştır.

Buna Göre;

à Almanya Belçika’ya toprak veriyor.

à Fransa’ya Alsas-Loren’i veriyor

à Saar Bölgesi Fransa’ya bırakılıyor. 15 yıl Fransa iÅŸletecek. 15 yıl sonra bir referandum düzenlenecek ve halk karar verecek.

à Polonya’ya Poznan ve Batı Prusya veriliyor. Polonya denize çıkıyor. Dantzig serbest ÅŸehri kuruluyor ve milletler cemiyetinin himayesi altında Polonya toprağı sayılıyor.

à Belçika’nın tarafsızlığı kaldırılıyor.

à Ren Nehrinin doğu ve Batı kıyılarında 50 km alanda Almanya asker bulundurmayacak ve askeri manevra yapamayacak.

à Almanya, Avusturya ile birleşmemeyi taahhüt ediyor.

à Almanya, Avusturya, Çekoslovakya ve Polonya’nın bağımsızlığını tanıyacak

à Almanya bütün sömürgelerinden vazgeçiyor.

à Almanya’da mecburi askerlik kaldırılıyor ve Alman ordusu 100 bin kiÅŸiyle sınırlandırılıyor. Deniz kuvvetleri oldukça sınırlandırılıyor.

à Almanya’ya tamirat borçları yüklenmiÅŸtir. Almanya Versay AntlaÅŸması ile savaşı baÅŸlatan devlet olarak görülüyor. Almanya’yı Bütün Avrupa’yı tamir etmekle yükümlü kılıyorlar. 56 Milyar dolar bir borç çıkarıyorlar.

 

Avusturya ile 10 Eylül 1919’da Saint-Germain AntlaÅŸması imzalanıyor.

Bulgaristan ile 27 Kasım 1919’da Nöyyi AntlaÅŸması imzalanıyor.

Macaristan ile 4 Haziran 1920’de Trianon AntlaÅŸması imzalanmıştır.

Osmanlı ile 10 AÄŸustos 1920’de Sevr AntlaÅŸması imzalanıyor. Fakat Sevr AntlaÅŸması asla yürürlüğe girmemiÅŸtir. TBMM hükümeti ile Lozan Barış AntlaÅŸması bizim için esastır.

 

İtalya, Japonya ve Almanya son derece tatminsiz olarak bu savaştan çıktılar. Bu devletlere revizyonist devletler denmektedir. Bu 3 büyük devlet mevcut düzeni değiştirmek için ellerinden geleni yapacaklar.

 

Mevcut durumu korumak içinse Statükocu devletler İngiltere ve Fransa ortaya çıktı.

 

ABD’de Kongre Versay AntlaÅŸmasını onaylamadı ve ABD Milletler Cemiyetine girmedi ve tekrardan Monroe Doktrinine döndü.

Yorum Gönder

0 Yorumlar