BU NOTLAR SADECE HOCANIN DERSTE ANLATTIĞI YERLERDİR. HOCA GÖNDERDİĞİ MAKALELERDEN DE SORACAĞINI SÖYLEMİŞTİR.
Devlet modern bir şeydir. 16.yy. başından itibaren ortaya
çıkmaya başlamıştır. Devleti düşünebilmek için egemen iktidarı bilmek gerekir.
Egemenlik devlet iktidarını diğer iktidarlık biçiminden ayıran en önemli
şeydir. Egemen iktidar en iyi 1 rakamı ile sembolize edilebilir. Mutlak bir
iktidardır. Çünkü başka bir iktidar tarafından sınırlandırılamayan iktidardır.
Klasik
dönem Ä°stanbul’un Fethinden Kanuninin ölümüne kadardır. (1450-1550)
Osmanlı bütünüyle kendine özgü bir toplum deÄŸildir. Fatih Ä°stanbul’u
fethettikten sonra kendini Romanın devamı olarak görüyor. Fatih Roma
imparatorlarına verilen Kayzer unvanını kullanmaya başlıyor.
Osmanlı orta doğudaki geleneksel imparatorluklardan bir
tanesidir. Geleneksel İmparatorluktan anlaşılan;
Platonik
Devlet Modeli: Yönetenlerle yönetilenlerin kesin ayrılığına dayanan bir
modeldir.
Platonun sisteminde 3 sınıf vardır:
1-) Yöneticiler
2-) Koruyucular
3-) Ãœreticiler
Her sınıfın ruhuna bir cevher katıldığı iddiasındadır Platon.
Osmanlı’da da yönetenler ve yönetilenler arasında ayrım
vardır.
Patrimonyal Bürokrasi: Max Vebel modern toplumu rasyonel hukuksal bir
otoriteye bağlı olduğunu düşünür. Bu otoritenin de bürokrasi olduğu
iddiasındadır.
Bir kul bürokrasidir Patrimonyal Bürokrasi. Yönetenler ve
yönetilenlerin birbirine karışmasını engellemek içindir kul bürokrasi.
Siyaseten Katl: İslam devleti hükümdarlarına devlete zararlı
oldukları kanısına vardıkları kimseleri öldürebilmeleri yolunda tanınan hakka
denir. Yönetilenlerle yönetenler arasındaki en büyük fark denilebilir. İcrai askeriler bunun
muhatabıdır.
Devlet toprak mülkiyetini elinde tutarak iktisadi ve
toplumsal gelişmeyi belirler. Sınıfsal gelişmeyi belirler. Dolayısıyla
toplumsal yapının daha statik halde devam edebilmesi mümkün oluyor.
Tahrir: Heyetler marifetiyle
nüfus, arazi ve emlakin tespit ve kaydedilmesi işlemine denir.
Osmanlı’da
2 Sınıf Vardır: Askeri Sınıf ve Reaya
Askeri sınıfta;
Ã
Kalemiye
Ã
Seyfiye
Ã
Ulema: Yargı ve Eğitim işleri ile ilgilenir.
Kalemiye
ve Seyfiye Ä°crai Askeriler,
Yargı
Mensupları, Kazai Askerler
Reaya:
Vergi yükümlülüğü olan Osmanlı şehirli ve köylüleridir.
Osmanlı’da millet kavramı dini cemiyetleri anlatır.
Osmanlı Devleti’ni teokratik bir model olarak gösterenlerin
dayanaklarından biri de Sultanların sahip oldukları halife sıfatıdır.
Osmanlı’da ilk defa Halifelik unvanı resmi olarak Abdülhamid
döneminde Kırım’ın kaybı sonucunda kullanılmıştır.
Osmanlı’da kamu hukuku örfi hukuktur. GeleneÄŸe ve
kanunnamelere baÄŸlıdır. Åžer’i bir hukuk deÄŸildir.
Klasik düzen 18.yy. sonlarına doğru bozulmaya başlıyor.
18.yy’da
2 büyük gelişme olmuştur. Biri 18.yy. ortasında kesinleşti diğeri 18.yy.
sonunda kendini gösterdi. Biri
Sanayi Devrimi biri de Fransız Ä°htilali’dir. 18.yy. sonundan itibaren Osmanlı
Devleti’nin karşılaÅŸtığı meydan okumanın temelinde yatan 2 büyük geliÅŸmedir.
Sanayi Devrimi, Osmanlı’da geleneksel imparatorluk yapısını
sarsmıştır. Paraya ihtiyaç duyulmaya baÅŸlanmış ve bu durum Osmanlı’da toprak
sistemlerini derinden etkilemiÅŸtir.
Tanzimat birçok alanda eski usullerin ortadan kaldırılması
ve yeni usullere geçilmesidir. Osmanlı klasik sisteminin iflasının kesinleşmesi
sonucu Tanzimat gündeme geliyor. 2 büyük iflas yaşamıştır Osmanlı. Biri askeri iflas, askeri iflasın göstergesi
Nizip yenilgisidir. DiÄŸeri
de mali iflastır, mali iflas Balta Limanı anlaşması ile olmuştur.
19.yy. ilk çeyreğinde Osmanlı mali ve askeri yönden iflas
ederek bir yenileşme (TANZİMAT) kararı almıştır. Tanzimat denilince akla ilk Bab-ı Ali gelir.
Tanzimat ile birlikte oluşan sivil bürokrasinin mekanıdır Bab-ı Ali. Aslında
Tanzimat bir süreç olarak yenileşmeci bürokratların, sivil bürokratların
taşıdığı bir süreçtir.
Bab-ı Ali’nin sistem içindeki ağırlığının yükseldiÄŸi saray
dışında, padişahlık kurumu dışında da güç merkezlerinin ortaya çıktığı yeni bir
dönemdir. Tanzimat bu bakımdan da önemlidir.
Batı
modernleşmesi ile Osmanlı Türk modernleşmesi arasındaki farklar:
1-) Batı modernleşmesi bir
altyapı modernleşmesidir, Osmanlı modernleşmesi ise bir üst yapı
modernleÅŸmesidir.
2-) Batı’da modernleÅŸmeyi
taşıyan sınıf burjuvazi, Osmanlı’da modernleÅŸmenin taşıyıcı unsuru
bürokrasidir.
3-) Osmanlı modernleşmesi
idari, siyasi bir karardır.
Osmanlı Tanzimat ile Kanun-u Kadim’den uzaklaÅŸmıştır.
Tanzimat
denildiÄŸinde;
1-) Tanzimat Fermanı (Anayasal bir metin değildir, tek
taraflı bir irade beyanıdır)
2-) ‘’Bazılarına göre’’ mali bir reform.
Akla gelir.
Tanzimat ile müsavat ilkesi bizim siyasi sistemimize
girmiştir. Müsavat ilkesi eşit vatandaşlık kavramıdır.
Tanzimat ile Gelen Yenilikler:
Ã
Monarşiyi sınırlandıran birtakım gelişmeler yaşanmıştır:
·
Sarayın dışında yeni bir güç merkezi çıkması
(Bab-ı Ali).
·
İdeolojik bir çoğullaşma (Gazetenin çıkması)
Ã
Merkeziyetçi bürokrasinin ortaya çıkması.
Ã
Hukuk devleti yönünde bir gelişim sağlanması.
Ã
Meclisler eliyle idarenin yaygınlaşması.
Ã
Sekülerleşmeyi öne çıkarması.
Yeni
Osmanlılar 1.Meşrutiyet öncesi kuşak: Ziya Paşa, Namık Kemal
Jön
Türkler 2.Meşrutiyet öncesi kuşak
Türklerde düşünce spekülatif, felsefi tarzda gelişmiyor. Düşünce
araçsal, pratik bir şeydir.
Gazete düşünce üzerinde etkili olmuştur.
Yeni Osmanlılar, anayasal yönetim istemişlerdir.
1.MeÅŸrutiyet Anayasası’nın bir özelliÄŸi 18.yy. da geliÅŸen
sözleşme tarzı, anayasal geleneğe çok uymamasıdır.
1.MeÅŸrutiyet parlamenter bir rejim deÄŸil, parlamentolu bir
rejim getirmiÅŸtir.
2.MeÅŸrutiyet
Cumhuriyet için bir laboratuvardır der Tarık Zafer Tunaya. Çok partili ilk
tecrübe 2.Meşrutiyette olmuştur. (1908-1913)
2.Meşturtiyet Parlamentosunun çok önemli 2 yanı vardır:
Ã
Bütün Osmanlı unsurlarının bir araya toplayan son örgütlenmedir.
à Çok partili bir yarışmacı siyaseti içermesidir.
2.Meşrutiyet sırasında ilk kez meclis kavramı
kullanılmıştır.
Türkiye’nin modern siyasal kavram ve kurumlarla tanışması
2.MeÅŸrutiyetin bir sonucudur.
0 Yorumlar