HUKUKUN UYGULANMASI
1-) HUKUKUN NÄ°TELÄ°KLERÄ°
BAKIMINDAN UYGULANMASI
Nitelikleri Yönünden Hukuk
Kuralları |
Emredici Hukuk Kuralları |
Tamamlayıcı
Hukuk Kuralları |
Yorumlayıcı
Hukuk Kuralları |
Tanımlayıcı
Hukuk Kuralları |
Yetkilendirici
Hukuk Kuralları |
Ä°lga
Edici Hukuk Kuralları |
Emredici Hukuk Kuralları : Uyulması zorunlu olan, bireylerin
değiştiremeyecekleri, aksini kararlaştıramayacakları, başka türlü davranışta
bulunamayacakları kurallardır.
Tamamlayıcı Hukuk Kuralları: Uyulması zorunlu olmayan, bireylerce
aksi yönde bir düzenleme yapılabilen hukuk kurallarıdır. Bunlara ‘’Yedek Hukuk
Kuraları’’ da denir.
Bir hukuk
kuralının tamamlayıcı nitelik taşıdığını ÅŸu cümlelerden anlayabiliriz; ‘’Aksine
hüküm bulunmadıkça’’, ‘’aksi yönde düzenleme yapılmamışsa’’, ‘’aksi
kararlaÅŸtırılmamışsa’’ vb.
Yorumlayıcı Hukuk Kuralları: Bireylerin kaleme aldıkları sözleşme
vs. metinlerdeki ifadelere açıklık getirerek, uyuşmazlık halinde metnin
yorumlanarak doğru karara varılmasında uygulanan hukuk kurallarıdır.
Tanımlayıcı Hukuk Kuralları: Bir kurum veya kuruluşun oluşumu ve
görevlerine ilişkin açıklamalarda bulunurlar. Bu nitelikteki hukuk kurallarına
‘’Tanımlayıcı Hukuk Kuralları’’ denir.
Yetki Verici Hukuk Kuralları: Kişilere birtakım işlemleri yapıp
yapmamasını, birtakım yetkileri kullanıp kullanmaması konusunda yetkiler sunan
hukuk kurallarıdır.
İlga Edici Hukuk Kuralları: Var olan bir hukuk kuralını
yürürlükten kaldırma amacı taşıyan kurallara denir.
2-HUKUK KURALLARININ YER
BAKIMINDAN UYGULANMASI
Hukukun Yer Yönünden
Uygulanmasına Dair İlkeler |
Yersellik
Ä°lkesi |
KiÅŸisellik
Ä°lkesi |
Karma Yol |
İçinde
yabancılık unsuru taşıyan bir hukuksal uyuşmazlığın çözümünde hangi hukuka
ilişkin kuralların uygulama alanı bulacağı anlaşılır. Her ülkenin farklı hukuk
kuralı vardır.
Yersellik Ä°lkesi ( Ãœlkesellik – Mülkilik
) : Hukuksal uyuşmazlığa yol
açan olay yahut ilişki nerde gerçekleşmişse o ülkenin hukuku ve yargı organlarına
yetki tanıyan sisteme ‘’yersellik sistemi’’ denir.
Kişisellik İlkesi ( Şahsilik ) : Bu ilkeye göre kişi nereye giderse
gitsin kendi ulusal hukukunu da beraberinde götürür. Yani kişinin vatandaşı
olduğu ülkenin hukuk kuralları kendisini takip eder.
Karma Yol: Ne tek başına yersellik ilkesine ne de
tek başına kişisellik ilkesine yer verilmektedir. Bir konu üzerinde hem
yersellik hem kiÅŸisellik ilkesi uygulanabilir. Buna karma yol denir.
3-HUKUK KURALLARININ ZAMAN BAKIMINDAN
UYGULANMASI
A-) Hukuk Kurallarının Yürürlüğe Girişi
( Derhal Uygulama Ä°lkesi )
Hukuk
kurallarının yürürlüğe girmesi için yayınlanması lazım. Bir hukuk kuralı ancak
yürürlüğe girdikten sonraki olay ve ilişkilere uygulanır, buna hukuk kurallarının
‘’derhal uygulanma ilkesi’’ denir.
B-) Hukuk Kurallarının Yürürlükten
Kalkması
Yürürlüğe giren
hukuk kuralları, çeşitli şekillerde yürürlükten kalkmaktadır.
Hukuk Kurallarının Yürürlükten
Kalkması |
KendiliÄŸinden
Kalkma |
Ä°lga Yoluyla Kalkma |
Ä°ptal Yoluyla Kalkma |
Açık İlga |
Örtülü İlga |
Ä°ki EÅŸ DeÄŸer Kuralsa |
HiyerarÅŸik Ä°liÅŸkili Ä°ki Kuralsa |
1-)Kendiliğinden Kalkma: Bazı hukuk kuralları ne kadar yürürlükte
kalabileceklerini, metninde açıkça gösterirler. Bu tür durumlarda sürenin
dolmasıyla otomatik olarak bu hukuk kuralı yürürlükten kalkar. Bunlara ‘’süreli
hukuk kuralları’’ da denir.
2-)İlga Yolu İle Kalkma: Yürürlükten kalkma süresinin belirtilmediği
hukuk kuralları (süreli olmayan hukuk kuralları) ancak onu kaldırmaya yetkili
başka bir hukuk kuralının açık veya örtülü kaldırma iradesiyle yürürlükten
kalkarlar. Buna Ä°lga Yolu Ä°le Kalkma denir.
a-) Açık İlga (Yetkili Makam
Tarafından Kaldırılma) : Hukuk
kuralını koymaya yetkili makamın koyduğu kuralın tümünü ya da bir kısım
maddelerini yürürlükten kaldırmasına ‘’açık ilga (kaldırma)’’ denir.
b-) Örtülü Ä°lga (Ãœstü Kapalı – Zımni
İlga ) : Aynı konu
hakkında farklı tarihli ve birbiriyle çelişen ve her ikisi de yürürlükte olan
iki hukuk kuralı bulunmaktaysa, bunlarda hangisinin uygulanacağına karar
verilir ve dolayısıyla uygulanmayan kural ilga edilmiş olur.
aa. İki Kuralın Eş Değer Oluşunda:
Ä°ki kural da birbirine eÅŸ
değer güçte ise, ilke olarak sonraki kural geçerli olacaktır.
bb. İki Kural Arasında Hiyerarşi
Varsa: Aralarında hiyerarşi
bulunan kurallarda genellikle açık bir hükümle hangi kuralın uygulanacağı
belirtilir.
3-) Ä°ptal Yoluyla Kalkma
C-) HUKUK KURALLARININ GERÄ°YE
YÜRÜMEZLİĞİ SORUNU
Makable Şamil Olmama İlkesi: Hukuk kuralları geriye dönük
uygulanmaz.
Kazanılmış Hak: Eski hukuk kuralı zamanında elde
edilmiş haklar yeni kural ile iptal olmaz buna kazanılmış hak denir.
Ceza
hukukunda lehe uygulamada geçmişe yönelik hukuk kuralları geçerli olur.
4-HUKUK KURALLARININ ANLAM
BAKIMINDAN UYGULANMASI
Bir hukuk
kuralının somut olaya uygulanabilmesi için her şeyden önce onun anlamının tam ve
kesin olarak olarak belirlenmesi zorunluluğu vardır.
Hukuk
kurallarının anlamının belirlenmesine yönelik zihinsel çaba ve çalışmalara ‘’hukukun yorumu’’ denir.
A-) Yorum Çeşitleri
Yorum Çeşitleri |
Yapan Organa Göre |
|
İçeriği Ve Sınırına Göre |
Yasama Yorumu |
Yargı Yorumu |
Bilimsel Yorum |
Dar Yorum |
GeniÅŸ Yorum |
1-) Yapan Organa veya Makama Göre Çeşidi
Yasama
organı tarafından yapılan yoruma ‘’yasama yorumu’’ denir.
NOT: 1961 ve 1982 Anayasaları
TBMM’ye böyle bir yetki vermemiÅŸtir
Yorumun
olağan şekli mahkemeler ve hukuk bilimiyle uğraşanlar tarafından yapılanlardır.
Bunlara ‘’yargısal yorum’’ denir.
Hukuk
bilimiyle uÄŸraÅŸanlarca hukuk kurallarının yorumlanması ise ‘’bilimsel yorum’’
olarak adlandırılır.
2-) Yorumun İçerik ve Sınırı
Bakımından Çeşidi
Yorum
yapılırken, bazı durumlarda kuralda yer alan sözcüklerin daha da ötesine
gidilerek anlam verilmeye çalışılır. Buna ‘’geniÅŸletici yorum’’ denir.
EÄŸer kurala,
sözlerinin anlatımından daha dar bir anlam verilmek isteniyorsa buna da ‘’daraltıcı
yorum’’ denir.
B-) Yorum Yöntemleri
Yorum Yöntemleri |
Sözel (Lafzi) Yorum |
Tarihsel Yorum |
Amaçsal (gai) yorum |
Sistematik Yorum |
NOT: Hukuk kuralının yorumu denilince akla
ilk gelen isimlerden biri ünlü Alman hukukçusu Savigny’dir
1-) Sözel (Lafzi, Metne Dayalı,
Literal) Yorum
Bu
yöntemde kuralın anlamı metinde geçen sözcüklerin, deyimlerin, cümlelerin
sözlük anlamı, dil bilgisi ve mantık kuralları ışığında belirlenmeye çalışılır.
Bu yöntemde
yorum, metinle sınırlı kalınarak yapılır ve onun dışına çıkılamaz.
2-) Tarihsel Yorum Yöntemi
Bu
yöntemde, kuralı koyan makamın iradesinin araştırılması, hukuk kuralının
tarihsel arka planının belirlenerek sonuca varma amacı güdülür.
Bu amaca
ulaşılabilmesi içinse hukuk kuralının gerekçesi, görüşme tutanakları, konuluş
amacı ve sebepleri araştırılır.
3-) Amaçsal (Gai) Yorum
Bu
yöntemde hukuk kuralı, uygulandığı zamanın koşulları ve anlayışı içerisinde
değerlendirilir. Burada da kuralın amacı, konuluş sebebi araştırılır.
BaÅŸka bir
deyişle kural dinamik ve evrimci bir yoruma tabi tutulur ve günün ışığında
anlamlandırılır.
4-) Sistematik Yorum Yöntemi
Bu yönteme
göre, hukuk metni sistemsel bir tutarlılık taşır. Onu oluşturan unsurlar
anlamlı bir bütünlük oluşturur.
Öyleyse
metnin yorumunda sadece yorumlanan madde ya da kurla baÄŸlı kalınmayıp ‘’metnin
bütünselliÄŸi ilkesi’’ göz önünde bulundurulmalıdır.
C-) Yorumda Başvurulan Mantık
Araçları
Mantık Araçları |
Kıyas Yolu |
Evleviyet Yolu |
Aksi ile Kanıt Yolu |
1-) Kıyas (Örnekseme, Benzetme,
Anoloji, Argementum a Simili)
Kıyas, belirli
bir durum veya ilişki için konulmuş bir kuralın kendisine benzeyen fakat
hakkında hiç veya yeterince düzenleme getirilmemiş olay veya durumlar için yorum
aracıdır.
à Bazı durumlarda mevzuat açıkça kıyas uygulanmasına
yer vermektedir.
Örnek: ‘’Taşınır satışına iliÅŸkin kurallar,
kıyas yoluyla taşınmaz satışında da uygulanır.’’ (BK, m. 246)
à Bazı
durumlarda da açıkça kıyas yasağı getirilmiştir.
Örnek: ’Kanunların suç ve ceza içeren
hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz’’ (TCK, m. 2/3)
NOT: Ceza hukukunda, vergi hukukunda, idare
hukukunda, anayasa hukukunda kura olarak kıyas yoluna başvurulamaz.
Hangi
hukuk alanı olursa olsun kıyasa yer verilen durumlarda da bu yetki sınırsız
değildir. İki temel ilke kıyas serbestisine çerçeve oluşturmaktadır:
à Sınırlama
ve yasaklama getiren kurallarda kıyas yapılamaz.
à İstisnalar dar yorumlanır. İstisna,
adından da anlaşılacağı üzere kıyas yoluyla genişletilemez ve çoğaltılamaz.
Aksi taktirde istisna olmaktan çıkar
2-) Evleviyet (YeÄŸlik Yolu-Haydi
Haydi)
Evleviyet Kuralı
(Haydisellik İlkesi) iki mantık ilkesini esas almaktadır.
Birinci Ä°lke: ‘’Çok azı da içerir’’. Bunu çoÄŸun içinde
az zaten vardır diye belirtebiliriz.
Ä°kinci Ä°lke: ‘’Az için geçerli olan çok için de
geçerlidir.’’ Bir öncekinin tersine burada özelden genele, küçükten büyüğe,
azdan çoğa doğru bir akıl yürütme yapılmaktadır.
3-) Karşıt Anlamdan Sonuç Çıkarma
(Aksi ile Kanıt-Mefhumu Muhalif Yolu)
Bu yöntem,
bir hukuk kuralının belirli bir durumun özelliğini dikkate alarak düzenleme
yaptığı alanlar ile yasaklanmayan şeylerin serbestliği ilkesinin geçerli
olabileceği durumlarda uygulama alanı bulur.
Örnek: Bir hukuk kuralı sigara içilmeyecek
alanları belirlediyse bu alanlar dışında kalan yerlerde serbest olduğu sonucu
aksi ile kanıt yoluyla çıkartılmaktadır.
D-) Yargıcın Kural Koyma Yetkisi
(Yargıç Hukuku)
Yargıçlar,
yasada boşluk olması sebebiyle bir hukuksal uyuşmazlığı çözmekten kaçınamazlar.
Yasada boşluk olsa da yargıç uyuşmazlığı sona erdirmek zorundadır.
TMK’nin 1’inci
maddesi, yargıca belirli koÅŸullarda ‘’hukuk kuralı ihdas etme’’ (yapma) yetkisi
verir.
1-) Kural Koyma Yetkisinin
Koşulları
Yargıcın
kural koyma yetkisi için, kanunda boşluk bulunması ve uygulanabilecek bir örf
ve adet kuralının da bulunmaması olmak üzere iki koşulun gerçekleşmesi gerekir.
a-) Kanunda Boşluk Olması
Yazılı ve
yazılı olmayan hukukta sorun hakkında hiçbir kuralın getirilmemiş olması hukuk boşluğu; mevzuatın (yazılı hukukta) ne sözü ne özü itibarıyla uygulanabilecek
bir kurala yer vermemiş olması kanun boşluğu olarak tanımlanmaktadır.
Bir konunun
kural koyucu tarafından bilerek ve istenilerek düzenlenmemiş olması boşluk
anlamına gelmez. Böyle durumlarda konu bilerek boş bırakılmıştır. Buna kural
koyucunun ‘’nitelikli susması’’ veya ‘’bilinçli susması’’ denilir.
aa. Açık Boşluk (Gerçek Boşluk-Kural
Dışında Boşluk)
Yazılı hukuk
ne özü ne de sözü itibarıyla olaya uygulanabilecek hiçbir kurala yer vermemişse
buna ‘’açık’’ veya ‘’gerçek boÅŸluk’’ denir. Kısaca mevzuat bize hiçbir
biçimde bir çözüm yolu sunmamaktadır.
bb. Örtülü Boşluk (Gerçek Olmayan
BoÅŸluk)
Mevzuatta
bir kural bulunmasına rağmen bu kuralın olaya uygulanması kanunun amacı veya
kurumun doğası ve niteliğiyle bağdaşmıyorsa; tutarsız veya uygulama yeteneği bulunmuyorsa
‘’örtülü boÅŸluk’ ’tan söz edilir.
b-) Örf ve Adet Kuralının
Olmaması
Yargıcın
kural koyma yetkisini kullanabilmesi için yalnızca kanunda bir boşluğun
bulunması yeterli değildir. Eğer hukuksal sorunun çözümü bakımından bir örf ve âdet
kuralı varsa bunun devreye girmesi gerekir. Böyle bir kural yoksa artık kural
koyma yetkisi kullanılabilecektir.
2-) Yargıcın Kural Koyma
Yetkisinin Sınırı ve Yetkinin Kullanımında Uyulması Gereken Kurallar
Yargıca
tanınmış kural koyma yetkisi keyfi olarak kullanılamaz. Bu yetkinin nasıl
kullanılacağı TMK’nin 1’inci maddesinde belirlenmiÅŸtir.
3-) Yargıcın Koyduğu Kuralın
Yasama İşlevinden Farkı
Yargıcın
koyduğu kural anayasaya dahil değildir. Sadece o olay üzerinde geçerlidir.
E-) Yargıcın Takdir Yetkisi
Hukuk metinleri
temel ilkeler koyar; bir olayı, ilişkiyi veya durumu en ince noktalarına kadar düzenleyemez.
Bu nedenle kural koyma yetkisi gibi, yargıca takdir yetkisinin de (takdir
hakkı) tanınması kaçınılmaz bir zorunluluktur.
Kural koyma
ve takdir yetkisi arasında önemli bir fark vardır. Kural koyma yetkisinde olaya
uygulanacak ne bir kanun ne de bir örf ve âdet kuralı bulunmaktadır. Bir hukuk
boşluğu vardır. Oysa takdir yetkisinde kanunda uygulanacak bir kural vardır. Ancak
kuralın kendi içinde birtakım kavramlarında boşluklar vardır.
Takdir
yetkisi yalnızca yargıca değil, anayasal organ ve makamlara ve kamu görevlilerine
de tanınmıştır.
Yargıç (veya
takdir yetkisiyle donatılmış kişi ve kurumlar) kendisine tanınmış takdir
yetkisini gelişigüzel kullanamaz. Uyacağı esaslar aşağıda sıralanmıştır:
à Takdir
yetkisi hukuka ve hakkaniyete uygun biçimde kullanılır (TMK, m. 4).
à Takdir
yetkisi gerekçeli olarak kullanılır.
à Takdir
yetkisini kullanan makamın duygusal yaklaşımlardan, öznel(sübjektif)
eğilimlerden kaçınması gerekir. Bu nedenle takdir yetkisi tarafsızlık ve
nesnellik ilkesine uygundur.
à Takdir
yetkisinin kanunun çizdiği sınırlar içerisinde yani kanuna uygun olarak
kullanılması, tercih veya değerlendirilmelerin hukuka uygun olması gerekir.
à Takdir
yetkisi, eşitlik ilkesi göz önünde bulundurularak kullanılır.
0 Yorumlar