TÜRK YARGI DÜZENİ (Vize Sonrası Notlar) GÜNCELLENDİ !

 



                        TÃœRK YARGI DÃœZENÄ°


 


A-) Adli Yargı

Adli yargı, özel hukuk alanındaki uyuşmazlıklar ile ceza uyuşmazlıklarını çözmekle görevli bir yargı koludur.

Adli yargı kolu iki dereceli olarak kurulmuştur ancak 2004 yılından sonra BAM ve İstinaf mahkemeleri getirilerek klasik yapıdan daha farklı bir adli yargı düzenine geçilmiştir.

Adli yargıda üst derece mahkemesi YARGITAY’DIR.

 

1-) Ä°lk Derece Mahkemeleri

İlk derece mahkemeleri uyuşmazlığın türüne göre hukuk mahkemeleri ve ceza mahkemeleri olarak ayrılmışlardır.

a. Hukuk Mahkemeleri (Hukuk Yargısı)

Herkes adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme görevinden vazgeçemez. Olaya ve kişiye özgü mahkeme kurulamaz. Buna doğal yargıç ilkesi denir.

b. Ceza Mahkemeleri (Ceza Yargısı)

Bu mahkemeler suçların yargılanmasını yapmak üzere görevlendirilmiş mahkemelerdir.

2-) İkinci Derece Mahkemeler: Bölge Adliye Mahkemeleri

5235 sayılı Kanun, Türk Adli Yargı Düzenine ikinci derece mahkemeleri getirmiÅŸtir. Bu kanuna göre ‘’bölge adliye mahkemeleri’’ (BAM), adli yargı alanında ikinci derece mahkemelerdir (m. 3).

BAM, adli yargı ilk derece mahkemelerince verilen ve kesinleÅŸmemiÅŸ hüküm ve kararlara karşı yapılacak ‘’istinaf baÅŸvurularını’’ inceleyip karara baÄŸlar.

 

3-) Denetim Yolları

Adli yargıda ilk derece mahkemelerinin vermiÅŸ oldukları kararların denetim yeri BAM ile Yargıtay’dır. BaÅŸvuru yolları ise istinaf, temyiz ve yargılanmanın yenilenmesidir. Ä°stinaf ve temyiz olaÄŸan, yargılanmanın yenilenmesi olaÄŸanüstü baÅŸvuru yoludur. 




Kanun Yolu: Bir davanın taraflarının, dava sonucunda verilen ve yanlış olduğunu düşündükleri kararın değiştirilmesi veya düzeltilmesi için, bir üst mahkemeye başvurmalarıdır.

 

a. Ä°stinaf

Adli yargıda ilk derece mahkemelerinin son kararlarına karşı yapılan başvuruları ifade eder. İlk derece mahkemelerinin ara kararlarına karşı istinafa gidilemez.

Bu yol, temyizden önce gidilebilen bir yol olması nedeniyle ‘’ikinci derece’’ bir kanun yoludur.

Hukuk yargılamasında istinaf başvurusuna ilişkin dilekçeler, kararın tebliğini müteakip iki hafta içerisinde verilmesi gerekir (HMK, m. 343,345)

Ceza yargılamasında ilk derece mahkemelerinin kararlarına karşı istinaf istemi, hükmün açıklanmasından itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır (CMK, m. 273).

 

b. Temyiz

Adli yargıda ikinci olaÄŸan baÅŸvuru yolu temyizdir. Bölge adliye mahkemesi hukuk ve ceza dairelerince verilen ve temyiz edilebileceÄŸi kanunda söylenilen son kararlara karşı Yargıtay’a yapılan bir baÅŸvuru yoludur.

Temyiz yolunu, hukuk davalarında davalı veya davacı, kararın tefhim (yüze karşı kararın okunması) veya tebliğini müteakip iki hafta içerisinde işletebilir (HMK, m. 361/1).

Ceza davalarında ise, bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin bozma dışında kalan hükümleri temyiz edilebilir. Temyiz başvurusu, hükmün açıklanmasından itibaren veya tebliğinden itibaren on beş gün içinde yapılır (CMK, m. 291/1).

Temyiz baÅŸvurusu üzerine Yargıtay, kararı hukuka uygun bulursa yapılan baÅŸvuruyu reddeder. Buna ‘’onama kararı’’ denir. EÄŸer, temyiz olunan kararda kanunda gösterilen bozma nedenlerinin varlığı saptanırsa kısmen veya tamamen ‘’bozma kararı’’ verilir (HMK, m. 369-372, CMK, m. 302).

 

c. Yargılamanın Yenilenmesi

Bu yol, kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan kararlara karşı istenilebilen bu nedenle de olağanüstü bir kanun yoludur. Bu yolun işletileceği haller kanunda teker teker sayılmıştır. Bu nedenlerden birinin varlığı halinde kararı veren mahkemeye yapılır (HMK, m. 374-381, CMK, m. 311-321).

Aşağıdaki örneklerde gösterilen durumlar bir yargılamanın yenilenmesi nedeni oluşturur:

à Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sonradan sahteliği ortaya konulmuştur.

à Bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile gerçek dışı tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiği anlaşılmıştır.

à İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığı sabit olmuştur.

à Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla dava görülmüş ve karara bağlanmıştır.


B-) Ä°DARÄ° YARGI

İdarenin hukuka aykırı işlem ve eylemlerinden doğan uyuşmazlıklar idari yargı yerlerinden görülür. İdari yargı kolu 1982 anayasası ile birlikte iki dereceli olarak kurulmuştur.

1-) Ä°lk Derece Mahkemeleri

İdari yargı alanında ilk derece mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleridir.

Genel görevli mahkemeler idare mahkemeleri olup, vergi mahkemeleri ile Danıştay’ın ilk derece mahkemesi olarak bakmakla görevli olduÄŸu davalar dışındaki iptal ve tam yargı davaları bu mahkemelerde görülür.

İdare mahkemeleri kural olarak bir başkan ve iki üyeden oluşur.

2-) Denetim Yolları

İdari yargıda ilk derece mahkemelerinin vermiş oldukları kararlara karşı olağan ve olağanüstü nitelikte olmak üzere iki kategoride kanun yoluna yer verilmişti. Bunlardan itiraz, temyiz ve karar düzeltme yolu olağan, yargılanmanın yenilenmesi ise olağanüstü nitelikte bir denetim yoludur.

Ancak 18.06.2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun ile bugün idari yargıda denetim ya da kanun yollarının istinaf, temyiz (olağan yollar), yargılanmanın yenilenmesi ve kanun yararına temyiz (olağanüstü yollar) olduğu belirtilmektedir.

 

a. Bölge İdare Mahkemeleri (İstinaf)

Bölge idare mahkemelerinde biri idare, diğeri vergi olmak üzere en az iki daire bulunur. Dairelerde bir başkan ve yeteri kadar üye yer alır.

Bölge idare mahkemelerinin görevleri şunlardır (2576 sayılı Kanun, m. 3/A, D):

à İlk derece mahkemelerince verilen ve istinaf yolu açık olan nihai kararlara karşı yapılan istinaf başvurularını karara bağlamak.

à Yargı çerçevesindeki idare ve vergi mahkemeleri arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlıklarını kesin karara bağlamak.

à İlk derece mahkemelerince yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlara karşı yapılan itirazları inceleyerek karara bağlamak.

 

b. Temyiz Yolu (Danıştay)

Danıştay Anayasa’nın 155’inci maddesinde düzenlenmiÅŸ idari yargı alanında bir yüksek mahkemedir. Anayasada görevleri ÅŸu ÅŸekilde belirtilmiÅŸtir (AY, m. 155):

à İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı yapılan temyiz başvurularını karara bağlar.

à Danıştay’ın ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiÄŸi kararlara karşı yapılan temyiz baÅŸvurularını karara baÄŸlar.

à Danıştay, merkezi idare içerisinde yardımcı kuruluşlar arasında yer alır. Bu sıfatla birtakım idari görevlerde bulunur. Anayasa kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında iki ay içerisinde düşüncesini bildirmek görevi yüklemiştir.

à Danıştay, belediyeler ile il özel idarelerinin seçimle gelen organlarının organlık sıfatlarını kaybetmeleri hakkındaki istemleri inceler ve karara bağlar.

 

c. Yargılanmanın Yenilenmesi

Bir yargı yerinin kararı olaÄŸan baÅŸvuru yollarının ardından artık kesin hüküm adını alır. Ancak kararın esasını etkileyecek birtakım belgelere, bulgulara ve raporlara rastlanırsa esas kararı vermiÅŸ olan mahkemeden yargılanmanın yenilenmesi istenebilir. 

d. Kanun Yararına Temyiz

İdare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar ile istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenler, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabilir.


C-) ANAYASA YARGISI

Anayasanın 11’inci maddesine göre Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diÄŸer kuruluÅŸ ve kiÅŸileri baÄŸlayan temel hukuk kurallarıdır.

Anayasaya uygunluk denetiminde de Avrupa modeli (merkezileşmiş yargı) ve Amerika modeli (yaygınlaştırılmış yargı) olmak üzere belli başlı iki sistem bulunmaktadır.

Ülkemizde anayasaya uygunluk denetimi ya da anayasa yargısına ilk defa 1961 Anayasası ile yer verilmiştir.

 

1-) Mahkemenin OluÅŸumu (AY, m. 146)

à Mahkeme 15 üyeden oluşmaktadır.

à Üyelerin görev süresi 12 yıldır ve yeniden seçilemezler.

à 12 üye Cumhurbaşkanı tarafından 3 üye ise TBMM tarafından seçilir.

 

2-) Mahkemenin Görevleri (AY, m. 148)

à Kanunlar, cumhurbaşkanlığı kararnameleri ve TBMM İçtüzüklerinin şekil ve esas açısından, anayasa değişikliklerinin de sadece şekil yönünden anayasaya uygun olup olmadıklarını inceler.

à Siyasal partilerin kapatılmaları ile ilgili başvuruları incelemek ve karara bağlamak.

à Siyasal partilerin mali denetimlerini yapmak

à Yüce Divan sıfatı ile Anayasa’da sayılan bazı kiÅŸileri görev suçları nedeniyle yargılamak.

à Milletvekilliğinin düşürülmesi ve yasama dokunulmazlıklarının kaldırılması başvuruları hakkında karar vermek.

à Bireysel başvurular hakkında karar vermek.

 

3-) Bireysel BaÅŸvuru

2010’da Anayasa DeÄŸiÅŸiklikleri ile hukukumuza girmiÅŸtir.

Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, AÄ°HS ve buna ek Türkiye’nin taraf olduÄŸu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiÄŸi iddiasıyla ilgili olarak baÅŸvurulabilir.

 

4-) Anayasa Mahkemesi Kararlarının Sonuçları

Anayasa Mahkemesi, anayasaya aykırılık iddiasıyla ilgili baÅŸvurular sonucunda eÄŸer aykırılık saptarsa, hükmü iptal eder ve iptal kararı Resmî Gazete’de yayınlandığı andan itibaren ilgili hüküm yürürlükten kalkar.

Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez. Yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve gerçek ve tüzel kişileri bağlar.

 

D-) UYUÅžMAZLIK YARGISI

İdari ve adli yargı kolları arasında çıkan görev uyuşmazlıklarının çözümü amacıyla idari yargı rejimini kabul etmiş ülkelerde genellikle bir yüksek mahkeme kurulmuştur. Bu mahkeme Uyuşmazlık Mahkemesi adını almaktadır.

UyuÅŸmazlık Mahkemesi’nin kararları kesin olup, baÅŸka bir yargı merciine götürülemez. Kendi içerisinde de herhangi bir baÅŸvuru yolu yoktur.

 

 

G-) HESAP YARGISI (SAYIÅžTAY)

Sayıştay 1982 Anayasasının 160’ıncı maddesinde düzenlenmiÅŸtir.

Bütçenin uygulanmasını denetlemek, kesin hesapları incelemek, görüşlerini TBMM’ye bildirmek gibi idari görevleri yanı sıra sayman hesaplarını incelemek ve sorumluların ‘’zimmet ve beraatına’’ karar vermek gibi yargısal görevleri bulunmaktadır.

 

H-) SEÇİM YARGISI

Seçimlerin dürüst, güvenilir ve anayasada belirlenen diğer ilkelere uygun bir biçimde yapılması ve sonuçlandırılması için Anayasa bazı düzenlemelere yer vermiştir.

Seçimlerin yapılışı sırasında ve yapıldıktan sonra, seçimle ilgili yolsuzluk iddialarının, şikayetlerin ve itirazların çözümü ve karara bağlanması ile ilgili işleri yürütmek üzere seçim yargısı olarak adlandırılan bir düzenek kurulmuştur.

Yüksek Seçim Kurulu, seçim uyuşmazlıklarını çözmek, seçimlerin ve halk oylamalarının düzenli olarak yapılmasını sağlamak amacıyla getirilmiş bir anayasal kurumdur.

Kurul, 7 asıl 4 yedek üyeden oluÅŸmaktadır. Kurul kararları aleyhine baÅŸka bir mercie baÅŸvurulamaz. Kurul üyelerinin görev süresi 6 yıldır ve yeniden seçilebilirler. 


Yorum Gönder

0 Yorumlar