ÖNEMLİ NOT: Bu notlar derste kullanılan kitaptaki sıralamaya göre yapılmamıştır. Aksine öğrenmeyi kolaylaştıracak cinsten bir sıralama ile hazırlanmıştır. Kolay Gelsin :)
TALEP ESNEKLİĞİ VE ARZ KAVRAMI
Talep EsnekliÄŸi:
Tüketicilerin
malların çeşitli fiyatları karşısındaki talepleri farklılıklar göstermektedir.
Fiyat değişikliği, talep edilen miktarı önemli ölçüde değiştirmektedir.
Ä°ÅŸte bir
malın fiyatındaki değişmeler karşısında tüketicilerin malın talebi ile ilgili
duyarlılık dereceleri talep
esnekliği kavramı ile ifade edilmektedir.
Talep
esnekliÄŸi beÅŸ gruba
ayrılmaktadır:
1) Talep esnekliÄŸinin sonsuz
olması: Tüketicilerin
belirli fiyattan malların hepsini almaya hazır oldukları durumu yansıtmaktadır.
2) Talep esnekliÄŸinin 1’den büyük
olması: Tüketicilerin
talep ettikleri miktarlar, fiyatın değişen yüzdesinden daha fazla
değişmektedir. Yani fiyattaki küçük değişmeye karşılık talepte daha fazla
oranda bir deÄŸiÅŸme meydana gelmektedir.
3) Talep esnekliÄŸinin 1’e eÅŸit
olması: Tüketicilerin
talep ettikleri miktarlar, fiyatın değişen yüzdesi kadar değişir.
4) Talep esnekliÄŸinin 1’den küçük
olması: Tüketicilerin
talep ettikleri miktarlar, fiyatın değişen yüzdesinden daha az değişmektedir.
Fiyat düşünce talep miktarı çok değişmemektedir.
5) Talep esnekliğinin sıfır
olması: Tüketicilerin
talep ettikleri miktarlar fiyat deÄŸiÅŸse bile deÄŸiÅŸmemektedir. Fiyatlar ne
olursa olsun o malın belli bir alıcısı vardır.
Nokta EsnekliÄŸi
Talep
eğrisi üzerindeki herhangi bir noktanın esnekliğidir. Bu yüzden belirli bir
talep eğrisi farklı esneklik değerlerine sahiptir.
Fiyattaki
bir değişmenin ortaya çıkardığı miktar değişmesinin ne kadar olduğunu
belirlemek için yararlanılmaktadır.
Yay EsnekliÄŸi
Yay
esnekliği iki nokta arasındaki esnekliği ifade etmektedir.
Yay
esnekliğinin hesaplanmasında miktar ve fiyatların biri değil, miktar ve fiyat
toplamları alınmaktadır.
Yay
esnekliği iki noktadan geçen doğrunun orta noktasının esnekliğini
belirtmektedir.
Çapraz Esneklik
Bir malın
fiyatındaki değişmenin diğer bir malın talep miktarında meydana getireceği
değişikliğe çapraz esneklik denilmektedir.
Gelir EsnekliÄŸi
Bir malın
fiyatı sabit kalmak şartıyla tüketicinin gelirindeki bir değişme sonucunda bir
malın talebinde meydana gelen değişmeye talebin gelir esnekliği denir.
Talebin Fiyat EsnekliÄŸini
Belirleyen Unsurlar:
İkame Mal: Tüketicinin benzer olarak gördüğü ve
tüketmeye istekli olduğu ikame mal var ise o malın talebinin fiyat esnekliği
yüksek olma eğilimindedir. Eğer o malın yakın ikamesi yok ise talebin fiyat
esnekliği düşük olma eğilimindedir.
Zorunlu Mal, Lüks Mal: Tüketicinin talep edeceği mal, örneğin
hayati önem taşıyan ilaç gibi zorunlu bir mal ise talebin fiyat esnekliği
düşüktür. Eğer mal onsuz da yaşanabilecek bir lüks tüketim malı ise talebin
fiyat esnekliği yüksek olacaktır.
Mala Yapılan Ödemenin Gelirdeki
Payı: Mala yapılan
harcama gelirin küçük bir parçası ise talebin fiyat esnekliği düşüktür.
Zaman: Tüketicilerin fiyat değişimlerine uyum
göstermek için bol zamanları var ise talebin fiyat esnekliği artma
eğilimindedir. Buna göre talebin fiyat esnekliği uzun dönemde kısa döneme göre
daha yüksek olmaktadır.
ARZ
Arz Kavramı
Bir
satıcının veya üreticinin belli bir zaman süresi içinde elinde bulundurduğu bir
malın değişik fiyatları karşısında piyasada bu maldan satmaya razı olduğu
miktara denir.
Kısaca
arzı bir satıcının belli bir fiyattan satmak istediği mal miktarı olarak da
tanımlayabiliriz.
Arz Fonksiyonu
Arz
fonksiyonu, bir malın mümkün olan bütün fiyatları ile bu fiyatlardan arz
edilebilecek mal miktarları arasındaki ilişkiyi göstermektedir.
Bir üreticinin veya satıcının üretmek ve satmak istediği mal miktarı birçok faktörlerin etkisi altındadır. Bunları aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür:
à Malın Fiyatı
à Diğer Mal Fiyatları
à Üretim Maliyetleri
à Teknoloji
à Zevkler ve Moda
à Üreticilerin Beklentileri
à Vergiler
à Firma Sayısı
Arz EÄŸrisi ve Arz Kanunu
Tüm diğer
değişkenler sabit iken belli bir dönemde çeşitli fiyat seviyelerinde
üreticilerin üretmek, satıcıların da satmak istedikleri mal miktarlarının
geometrik yerine arz
eÄŸrisi denilmektedir.
Genellikle
bir mal fiyatının artması diğer unsurlar ceteris paribus ise arzı arttırır veya
fiyat azalışı arz hacmini azaltır. Buna arz kanunu denir.
Arz DeÄŸiÅŸmesi ve Arz EÄŸrisi
Ãœzerinde Kaymalar
Arz değişmesi de tıpkı talepteki gibi arz eğrisi üzerindeki bir
deÄŸiÅŸimi ifade etmektedir.
Buna göre
arzı etkileyen diğer faktörler sabit iken belirli bir fiyat-miktar bileşiminden
diğer bir fiyat-miktar bileşimine geçildiği görülmektedir.
Arz kayması ise arz eğrisinin bütünüyle yer değiştirmesidir.
Bir malın
arzındaki fonksiyonel ilişkinin çerçevesini çizen faktörlerin bir veya birkaçı
değiştiğinde arz eğrisi bütünüyle sağa veya sola kaymaktadır.
Arz eÄŸrisi
sağa kaydığında arz
artışını, sola kaydığında arz azalışını ifade etmektedir.
Arz kaymasına etki eden faktörler şunlardır:
à Diğer Mal Fiyatlarındaki Değişme
à Üretim Maliyetleri
à Teknoloji
à Zevkler ve Moda
à Üreticinin Beklentileri
à Vergiler
à Firma Sayısı
ARZ ESNEKLİĞİ VE PİYASA KAVRAMI
Arz EsnekliÄŸi
Ãœreticiler,
fiyat değişiklikleri doğrultusunda üretimlerini arttırma veya azaltma kararı
almaktadırlar. Bu karar maldan mala değişiklik gösterdiği gibi aynı malın
farklı fiyatları karşısında da değişmektedir.
Fiyat
değişmeleri karşısında arzın duyarlılık veya tepki dereceleri arz esnekliği kavramı ile
ifade edilmektedir.
Fiyat ve
miktarlar daima aynı yönde değiştiklerinden arz esnekliğinin işareti
pozitiftir.
Talep
esnekliğinde olduğu gibi arz esnekliği de beş çeşit olup sıfır ile sonsuz arasında değişmektedir:
1) Arz esnekliÄŸinin sonsuz
olması: Üreticilerin arz
ettikleri malın miktarı ne olursa olsun fiyatta herhangi bir değişme
olmamaktadır.
2) Arz esnekliÄŸinin 1’den büyük
olması: Üreticilerin arz
ettikleri miktarlar, fiyatın değişen yüzdesinden daha fazla değişmektedir.
3) Arz esnekliÄŸinin 1’e eÅŸit
olması: Orijinden çıkan
arz doğrusunun eğimi ne olursa olsun doğrunun üzerindeki her noktanın esnekliği
1’e eÅŸittir.
4) Arz esnekliÄŸinin 1’den küçük
olması: Üreticilerin arz
ettikleri miktarlar fiyatın değişen yüzdesinden daha az değişmektedir.
5) Arz esnekliğinin sıfır olması:
Ãœreticilerin piyasaya arz
ettikleri arz miktarı fiyat ne olursa olsun değişmemektedir.
Nokta EsnekliÄŸi
Arz eÄŸrisi
üzerindeki herhangi bir noktanın esnekliğidir.
Yay EsnekliÄŸi
Arz eÄŸrisi
üzerindeki iki nokta arasında kalan kısmının esnekliği olup; iki nokta için
bulunan esnekliğin ortalaması olarak da ifade edilmektedir.
Çapraz Esneklik
Bir malın
fiyatındaki bir değişmenin diğer malın arz miktarında meydana getirdiği
değişime çapraz esneklik denilmektedir.
Arzın Fiyat Esnekliğini
Belirleyen Unsurlar
à Faktör
Ulaşılabilirliği
à Zaman
Piyasa Dengesi
Piyasa dengesi, talep edilen miktar ile arz edilen miktarın birbirine
eÅŸit olduÄŸu baÅŸka bir ifade ile arz ve talep eÄŸrilerinin kesiÅŸtiÄŸi noktada
oluÅŸur.
Bu noktaya
karşı gelen fiyat düzeyine denge
fiyatı, bu noktaya karşı gelen mal miktarına ise denge miktarı denilmektedir.
Piyasa Dengesi ve Zaman Dönemleri
Piyasa
denge analizinde üç dönem söz konusu olmaktadır:
Çok kısa dönem veya piyasa
dönemi: Arz edenlerin arz
düzeyini arttırmalarının mümkün olamadığı dönemdir ki arz esnekliği sıfır olup
bir dikme hâlini almaktadır.
Kısa dönem: Bu dönem arz edenlere arz miktarını
arttırma olanağı veren bir dönemdir.
Uzun dönem: Arz edenlere yeni tesis kurarak arz
düzeylerini arttırma imkânı veren bir dönemdir. Arz daha esnek bir durum
almaktadır.
Talep-Arz-Esneklik Kavramlarına Göre Bazı Uygulamalar
Tüketici ve Üretici Rantı
Piyasada
belirlenmiş tek bir denge fiyatında bir malı daha yüksek fiyattan satın almaya
razı tüketici ile yine belirlenmiş fiyattan daha düşük fiyata satmayı kabul
eden üreticiler piyasa fiyatına göre sübjektif veya psikolojik bir kâr elde
etmektedirler.
Bu durumda tüketici ve üretici için bir rant söz
konusudur.
Karaborsa Fiyatı
Piyasa
koşullarının ya da yapay nedenlerin yarattığı mal darlığından yararlanarak
kanun otoritesinin koyduğu ya da kontrol ettiği fiyatlardan daha yüksek fiyata satış
yapılan piyasadır.
King Kanunu
Talep
esnekliği, zayıf tarımsal malların arzındaki değişmelerin bu malların
fiyatlarını ters yönde etkilediğini açıklayan yaklaşımdır.
Tarımsal
malların üretimi, sadece üreticilerin iradelerine bağlı değildir.
Örümcek Ağı (Cobweb Teoremi)
Arz
miktarını önceki üretim dönemlerindeki fiyatların belirlediği mal piyasasında
görülen dalgalanmaları açıklayan teoridir.
Örümcek
ağı teoremi üç şekilde
açıklanmaktadır:
1) Arz talebe oranla esnek
deÄŸilse fiyat ve
miktarlardaki dalgalanmalar gittikçe azalmakta ve denge noktasına doğru
yaklaşılarak istikrarlı bir denge durumu oluşmaktadır.
2) Arz ve talep esneklikleri
eÅŸitse fiyat ve miktarlar
aynı yerden geçmek suretiyle düzenli değişerek başlangıç noktasına gelmektedir.
Yani dalgalanmalar sabit niteliktedir ve nötr denge durumu ortaya çıkmaktadır.
3) Arz talebe oranla daha esnek
ise fiyat ve miktar
dalgalanmaları giderek artmakta ve dengeden uzaklaşılarak istikrarsız denge
durumu oluşmaktadır.
TALEP TAHLÄ°LLERÄ°
Kardinal Fayda Yaklaşımı
Fayda, Toplam Fayda
Mal ve hizmetlerin insan ihtiyaçlarını tatmin etme
özelliğine fayda
denilmektedir. Fayda, tüketicilerin tatmini ile ilgili bir kavramdır.
Toplam fayda, bir
malın toplam tüketiminin tüketiciye sağladığı faydaya denir. Başka bir ifade
ile tüketilen birimlerin faydaları toplamıdır.
Marjinal Fayda-Azalan Marjinal
Fayda
Marjinal
fayda ise belirli bir malın tüketici tarafından kullanılan ek biriminin
o malın toplam faydasında yaptığı değişikliktir.
Böylelikle
marjinal faydanın gittikçe azalan bir durum göstermesine iktisat biliminde azalan marjinal fayda
kanunu denilmektedir.
Ordinal Fayda Yaklaşımı
Malların faydalarının mutlak anlamda ölçülmesi yerine
kişilerin kendi açısından faydalı olma derecesine göre sıralanmasını ifade etmektedir.
Bu nedenle sırasal fayda olarak da adlandırılmaktadır.
Faydanın ölçülmesi yerine sıralanmasını ifade eden
ordinal yaklaşım ise kayıtsızlık
eğrileri, bütçe doğrusu ve tüketici dengesi analizi ile açıklanmaktadır.
Kayıtsızlık Eğrileri
Kayıtsızlık eğrileri birbiri ile ikame edebilen farklı
mal bileşimlerinin tüketiciye aynı toplam faydayı sağladığını gösteren
eÄŸrilerdir.
Kayıtsızlık eğrileri bazı özellikler taşımaktadır:
1) Kayıtsızlık eğrileri negatif
eğimlidir çünkü tüketici aynı tatmin düzeyini koruyabilmek için Y
malından aldığı miktarı azalttığında X malından aldığı miktarı arttırmak
zorundadır.
2) Kayıtsızlık eğrileri
birbirlerini kesinlikle kesmezler. Kayıtsızlık
eÄŸrileri birbirine paralel eÄŸrilerdir. EÄŸer birbirlerini keserlerse toplam
tatmin bakımından eşit olamazlar.
3) Kayıtsızlık eğrileri orijine
göre dış bükeydir. Talep eğrileri gibi sol yukarıdan sağ aşağıya doğru
negatif eğimli olan kayıtsızlık eğrisinin dış bükey olmasının nedeni marjinal
ikame oranıdır.
Tüketicinin aynı tatmin veya fayda düzeyini korumak
için mallardan birini bir birim arttırırken diğer maldan vazgeçmesi gereken
miktarı gösteren orana marjinal
ikame oranı denilmektedir.
4) Kayıtsızlık eğrileri orijinden
uzaklaştıkça daha fazla fayda sağlamaktadır.
Bütçe Doğrusu
Belirli
geliri ve piyasa fiyatları ile tüketicinin çeşitli mallardan satın alabileceği
mal miktarlarının geometrik yeri bütçe doğrusu ile ifade edilmektedir.
Bütçe
doğrusu bireyin gelirinin tümünü harcadığında alabileceği tüm X ve Y mal
miktarlarının kombinasyonunu temsil etmektedir
Tüketici Dengesi
Tüketici sınırlı geliri ile ulaşabileceği maksimum
faydayı elde etmeyi amaçlamaktadır.
Tüketicinin alabileceği mal ve hizmet miktarı bütçesi
ile sınırlı olduğuna göre tercih edeceği mal ve hizmet miktarı bütçe doğrusu
üzerindeki noktalardan biri olacaktır.
ARZ TAHLÄ°LLERÄ°
Üretim Faktörleri
Ãœretim, bir
fayda yaratmak veya mevcut faydalara ilavelerde bulunmak amacıyla yapılan bütün
faaliyetleri kapsamaktadır.
Bunlar şekil faydası, mekân faydası ve zaman faydası
yaratan faaliyetlerdir.
Tabii madde ve kaynakların şekillerinin değiştirilmesi
sonucu bir fayda yaratılabilir ki buna şekil faydası denilmektedir.
Malların yerlerinin değiştirilmesi ile bir fayda
yaratılabilir veya mevcut faydaya ilavelerde bulunulabilir ki buna da mekân faydası
denilmektedir.
Ulaştırma faaliyetleri özellikle tarımsal ürünlerin
toplanıp depolanarak hemen her mevsim tüketicilerin hizmetine sunulması onlara zaman faydasını
kazandırmaktadır.
Üretim faktörleri dört grupta
toplanır:
Ø Toprak
Ø Emek
Ø Sermaye
Ø Girişim
Ãœretim Fonksiyonu
Firmanın
üretim fonksiyonu girdi-çıktı miktarları arasındaki ilişkiyi ifade etmektedir.
En az bir
girdinin belirli zaman aralığında sabit kaldığı döneme kısa dönem, yeteri kadar zaman aralığı
varsayımı altında firmaların girdi miktarlarını arttırdıkları döneme de uzun dönem denilmektedir.
Azalan Verim Kanunu
Üretim faktörlerinden birinin miktarı değiştirilip
diğer üretim faktörlerinin miktarının sabit tutulması durumunda miktarı artan
üretim faktörünün veriminin önce artış gösterip maksimum noktasına ulaşması,
daha sonra da azalması azalan
verim kanunu olarak bilinmektedir.
Azalan verim kanununa ilişkin önemli nokta, iktisattaki
önemli önermelerden biri olan diğer üretim miktarının sabit tutulması varsayımıdır.
Eş-Ürün Eğrileri
Eş-ürün
eğrileri, üreticiye aynı üretim düzeyini sağlayan iki faktörün
(emek ve sermaye) farklı bileşimlerinin geometrik yeri olup üreticileri
ilgilendiren eÄŸrileridir
Özellikleri:
ü Eş-ürün
eÄŸrileri negatif eÄŸimlidir.
ü Eş-ürün
eÄŸrileri paralel eÄŸriler olup birbirlerini kesmez.
ü Eş-ürün
eğrileri orijine göre dışbükeydir.
ü Eş-ürün
eÄŸrileri yer deÄŸiÅŸtirmektedirler.
Eş-Maliyet Doğruları
EÅŸ-maliyet
doğrusu üreticinin belirli bir bütçe ve veri faktör fiyatları
ile hangi faktörlerden ne kadar satın alacağını gösteren doğrulardır.
Ãœretici Dengesi
Üretici Dengesi eş-ürün
ve eş-maliyet doğrularının birbirlerine teğet olduğu noktada gerçekleşmektedir.
ÃœRETÄ°M MALÄ°YETLERÄ°
Kısa Dönem Maliyet Eğrileri
Bu dönemde zaman, firmanın kullandığı bazı faktörleri
değiştirmeye imkân vermeyecek kadar kısadır.
Kısa dönemde toplam maliyet; sabit ve değişir maliyet
toplamından oluşmaktadır.
Sabit Maliyetler: Ãœretim
düzeyine bağlı olmayan, üretim gerçekleşmese bile firmanın katlanmak zorunda
kaldığı maliyettir. Örneğin elektrik, kira, vergi, faiz, sigorta masrafları
gibi.
Toplam sabit maliyetin üretim miktarına bölünmesiyle
bulunan maliyete ise ortalama
sabit maliyet denilmektedir.
DeÄŸiÅŸir Maliyetler: Ãœretim
düzeyi ile değişen maliyet türüdür. Firmanın üretimini sürdürebilmesi için
değişir faktörlere yapılan ödemeleri kapsamaktadır. Üretim yapılmadığı zaman bu
maliyetler sıfırdır.
Toplam Maliyet: Kısa
dönemde firmanın üretimde kullandığı hem sabit hem de değişir maliyetlerin
toplamıdır.
Ortalama
toplam maliyet ise toplam maliyet miktarının üretim miktarına bölünmesiyle
bulunup üretimin parça başına düşen toplam maliyet miktarını ifade eder.
Marjinal Maliyet: Ãœretim
miktarında meydana gelen bir değişimin toplam maliyette meydana getirdiği
deÄŸiÅŸimi ifade eden marjinal
maliyet, üretilen son birim maliyeti olarak da tanımlanmaktadır.
Uzun Dönem Maliyet Eğrileri
Bu dönemde sabit faktörler yoktur ve bütün faktörler
değişir durumdadır.
Firmanın kullandığı faktörlerin değişimi ile sağlanan
üretim artışı kapasite değişiminin sonucudur. Yani üretimde kullanılan ölçek
miktarı değiştirilerek üretim artışı sağlanmaktadır.
Toplam Maliyet: Uzun
dönemde sabit maliyet söz konusu olmadığından toplam maliyet eğrisi orijinden
başlamaktadır.
Ortalama Maliyet: Toplam
maliyetin üretim miktarına bölünmesiyle bulunmaktadır. Uzun dönemde firma yeni
fabrika kurma veya kapasitesini arttırma imkânına sahiptir.
Marjinal Maliyet: Uzun
dönem marjinal maliyet, üretim miktarındaki değişme karşısında toplam maliyette
meydana gelen değişmedir. Uzun dönem ortalama maliyet eğrisinin gösterdiği
maliyetlerden yola çıkılarak belirlenmektedir.
Uzun Dönem Maliyet Eğrileri ve Ölçek Ekonomileri
Uzun dönemde bütün faktörler değişir olduklarından
firma, minimum maliyetle maksimum kârı sağlayacak üretim planlamasını yapmak
için gerekli zaman süresine sahiptir.
Bir firmanın tesisleri genişleterek üretim hacmini veya
üretim fonksiyonunu değiştirmesi, teknolojik yenilikler getirerek veya dış
çevrede meydana gelen maliyet düşürücü faktörlerden yararlanarak verimliliğini
arttırması diğer bir ifade ile;
Üretim maliyetlerinin düşürülmesi sonucu elde edilen
avantajlar ölçek
ekonomileri doğrultusunda gerçekleşmektedir.
Ölçek ekonomileri içsel ekonomiler ve dışsal ekonomiler olarak ikiye ayrılmaktadır.
İçsel Ekonomiler
Eğer ölçek ekonomileri firma içinde veya firmanın
bulunduğu sanayi sektöründe meydana gelmişse içsel ekonomiler olarak adlandırılmaktadır. İçsel
ekonomiler iki açıdan
deÄŸerlendirilmektedir.
Birincisi maliyet düşürücü
etki sağlayan avantajlar olup içsel ekonomiler olarak tanımlanmaktadır. İkincisi ise maliyet yükseltici etki sağlayan
dezavantajlardır ki bunlar da içsel eksi ekonomiler olarak ifade edilmektedir.
İçsel ekonomiler firmaların büyümek yani daha çok üretmek yoluyla emek ve
teçhizatı daha verimli kullanmalarını, pazarlama ve yönetim masraflarını
azaltmasını sağlamaktadır.
Firmanın üretim ölçeğindeki büyüme kendisine içsel
ekonomilerin avantajlarını sağlarken bu büyüme içsel eksi ekonomilerin etkisini
de taşımaktadır. Büyümenin sonucunda oluşan bu durum Parkinson Kanunu olarak da tanımlanmaktadır.
Dışsal Ekonomiler
Bir firmanın firma dışı fakat endüstri içi sağladığı
kazanç ve kayıplar dışsal
ekonomiler olarak tanımlanmaktadır.
İçsel ekonomiler gibi dışsal ekonomiler de iki açıdan
deÄŸerlendirilmektedir.
Endüstrinin genel gelişmesine bağlı olarak firma
maliyetlerinde düşüş sağlayan dışsal ekonomiler ile bunun sonucunda dışsal ekonomilerin
yarattığı kayıplar neticesinde maliyet artışları görülmekte ve dışsal-eksi ekonomiler
olarak ifade edilmektedir.
Piyasa Dengesi-Piyasa Åžekilleri
Piyasa Dengesi
Piyasa,
mal ve hizmet karşılığında para vermek isteyen tüketiciler ile para karşılığında
mal ve hizmet sunmak isteyen üreticileri karşı karşıya getiren ve fiyatın
oluşumunu sağlayan ortamdır.
Piyasa
dengesi bir malın piyasa fiyatının oluşumunun analizi olup piyasa
fiyatından ne kadar malın piyasaya arz edileceğini ve bu fiyattan malın ne
kadarının talep edileceğini ifade etmektedir.
Bir mal piyasasında denge koşulu, piyasa talebi ile piyasa arzını
birbirine eşit kılan bir fiyatın oluşması hâlinde sağlanmaktadır.
Piyasa dengesi bozulduğunda gerek üreticiler gerekse
tüketiciler tekrardan piyasayı düzeltmeye çalışır.
Piyasa dengesine ilişkin bu düzeltme süreci zaman boyutu
dikkate alınmaksızın sadece bozulan dengenin yönü ve niteliğine ilişkin bir
belirleme ise statik
çözümleme olarak ifade edilmektedir.
Statik çözümleme yalnızca piyasada ortaya çıkan
düzenlemenin yönü ile ilgilenmekte, dinamik çözümleme ise dönemler arasında ortaya çıkan
düzenlemenin büyüklüğü ile ilgilenmektedir.
DEVAMI = TIKLA
0 Yorumlar